Avrupa Birliği ve Çokkültürcülük Yalanı

“Döneklerce 'devrim olmaz demokrasi verelim' formülüyle tarif edilmeye kalkışılan AB 'pek sevimli' olsa da; hayat bu yamalı bohçaya hiç mi hiç hoşgörüü yoktur...Artık 'Ama'sız, 'Fakat'sızca; yani 'eve edip-geveleme'den yüksek sesle sesleniyoruz: Ne ABD Irak'a çıkarmayı başarıyor ne de AB Türkiye'yi daha demokratik bir ülke yapıyor.Siz, AB (Kopenhag Kriterleri) savunucuları... Siz savunacaksınız. 'serbest piyasa' dedikleri kapitalist talan ile tahakküm olduğunuzun farkındasınız değil mi?AB, savunucuları nasıl çalışmaya kalkışırsa kalkışsın, neo-liberal özelleştirmeci bir saldırıdır... AB'ye 'uyum' kapitalist sistemin başlangıcında olan yeni liberal politikalar da 'uyum'dur... bunlar böyleyse, ki böyledir; AB dediniz mi, onun da müsebbibi olduğu 'YDD'den söz demektir... Bu ortamda AB'ye her 'Evet', imparatorlukist-kapitalizm eşitsizlik ve tablona da –dolaylı/dolaysız- bir 'Evet'tir!Şimdi, artık 'hakikat'le yüzleşme zamanıdır: Sermaye stratejilerinden birini tercih etmek, ne yedeklenmiş 'solculuk' olmuştur?AB yanlılarının, 'devrimci dönüşüm' diye bir dertleri yoktur. Çünkü ülkelerin mevcut uygarlığı aşan anti-kapitalist bir perspektiften bakmazlar. Öyle olunca lafı geveleyecek, ne yer ne de malzeme kalacak çünkü.Halbuki esas meselesini görecek, dünyayı değiştirecek dinamiği ana karakteriktır...” Tanıtım Metni