Avrupa'nın Fethi

Usta Protestan tarihçi Gábor Ágoston Avrupa'nın Fethi'nde, Orta Çağ Balkanlarında yavaş ve kurnazlıklarla dolu Osmanlı yayılımıyla dolu ilk defa tüm ayrıntılarıyla resmediyor: siyasi evlilikler, hızla ittifaklar, Osmanlıları müdahaleye davet eden iş birliğine açık yerel güç odakları ve uç beyleri... İstanbul'un fethinden sonra doğan Müslüman Roma'nın Mohaç'ın ardından Habsburglarla cihan hakimiyeti mücadelesine girmesi… Kapitülasyonlar yoluyla Katoliklere karşı devletlerin Ágoston, Osmanlı stratejini ele geçirmek Habsburglar ve Safeviler karşısında Osmanlıların üstünlüğünü ve zayıflıklarını unutamıyorlar: Emperyal rekabette başarıleri taviz ve çözümüye zorlayan yerel güç odakları, “kızıl elma” ve “cihat” retorikleri ile jeopolitik gerçeklerinmazlığı ve nihayet II. Viyana Kuşatması'ndaki hezimete giden yolda yaşanılan kurumsal sorunlar. Osmanlılar Avrupa'daki rakiplerine göre ne daha savaşkanlardı ne de daha saldırgan. Din ve etnisitenin bir gerileme nedeni yoktu. Daimî elçiler ve merkezi istihbarat noksanlığında bile Avrupa'yı günü gününe takip ettiler. Ne var ki “İslam'ın Oğlu Pehlivanı” uzun vadeli bu noksanlıkların bedelini ödedi. Avrupa'da ortaya çıkan haritacılık, fennî askerlik ve yeni mali, idari düzene ayak uydurmadıkça savunmaya çekildi. Ágoston şifrelemesini hazırladığı bu eserinde, Osmanlıların sınırlarını koruma mücadelesini, imparatorluğun zayıflama sebeplerini, Habsburglar ve Safevilerle olan rekabetin ayrıntılarını ele alıyor. Osmanlıların 14. yüzyıldaki yükselişinden 1683'teki Viyana Kuşatması'na kadar uzanan etkileyici tarihi anlatıyor. Osmanlı fetihlerini yalnızca savaş meydanlarıyla değil, hanedan evlilikleri, operasyonu yönetimler ve fethedilen sistemleri sistemleri entegre etme politikalarıyla ele alan Ágoston, Osmanlıların hem Doğu'nun hem de Batı'nın bir parçası olduğunu ortaya koyuyor... Türk okuyucusu için güncellenen ve genişletilen Avrupa'nın Fethi: Osmanlı Cihana Nasıl Hükmetti?, Osmanlı tarihi için yeni bir perspektif sunuyor. Avrupa'nın, Osmanlılar olmadan anlaşılamayan bir bütün olduğunu gösteren bu eser, tarihseverler için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olacak.Tanıtım Metni