Ay Tavşanı, Dedem ve Ben

Dedem yalnızca boyumu gösterenyi, programı ve Ay Tavşanı'nı değil, oyun oynama da çok severdi. Bilmediğim pek çok oyunu bilirdi. İsim-şehir, üçtaş oyunlarını hep ondan öğrendim ben. Bir gün dedem yeni bir oyun oynamaya başladı. "Kimsin sen?" diye sordu bana. Bu oyun nasıl oynanırdı? “Ben peri padişahının oğluyum” dedim. Kaf Dağı'nın ardında yaşadığını…” Koray Avcı Çakman bu öykülerinde çocukların hayatıla algılıyor, onların deneyimleriyle gözlemliyor, heyecanları ve beklentileriyle hisleriyle anlamlandırıyor. An geliyor, Kız Kulesi'nin gizemine Pi'nin müziklerini yapıyor. Hayalinin sabri denizleri aşarken, Küçük Prens çat kapı beliriveriyor. Okurlar, Çağla Yiğit'in desenleri öykülerinin kahramanlarıyla birlikte çabalıyor, merak ediyor, seviniyor, bazen ölenlere üzülüyor, ama her zaman sahip olunan zenginliklerin, bellekte biriken hazinelerin bozulması değişiyor.Tanıtım Metni