İnkılap Kitabevi
Ayandon
Ayandon
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Deniz, kurşuni gökyüzünün altında, heybetli kükreyişleriyle, uçsuz bucaksız koskoca meydanında bana kaldı, derler. Azgın dalgalar hüzünle ürperen kıyıları olanca gücüyle dövülüyordu. Yaşlı kadın sahile inen yamacın üstünde durdu. Rüzgarla sertleşen kar serpintilerinden sakınmak için defne ağaçlarını kendine siper çaba göstererek, karşı çetin ve sonsuz suya baktı. Bu gözler, geniş göklere, açık ufuklara, deli rüzgarların çığlıklarına, denizlere, ormanlara, dağların parçalarına, yalnız bir ağaca; bir ardıç, bir pınar, bir dereye hep bilgi vardı. Bu deniz ne istiyordu? Her yer siyah, karanlık ve sinsiydi... Bugün deniz ve orman sınırında kartalın hava nakşını izlediği günün olmadığını o da biliyordu. Uçuk benziyle yırtılan deniz daldı gözler... Burada onun gelişmesinde olduğu gibi, yine oğlundan geldiği Son sözlerin aklından ele geçirdi: Ana, ver çıkmamı, gün doğan yolum gider; köz iner yüreğime... Tanıtım Metni
Paylaşmak
