Ayasofya'da Bir Çığlık

Çığlıklar sahipsiz mi kalacak? 25 Şubat 1943… Üçüncü Reich'ın özel treni, üstünde gamalı haçlarla yedi sularında Sirkeci sabahı Garı'na vardı. İttihat ve Terakki'nin efsane liderlerinden Talat Paşa'nın kemiklerini Naziler büyük bir özen ve saygıyla anayurduna getirmişlerdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine damgasını vurmuşcasına sadrazamın naaşını heyecanla bekleyen İstanbullular diğer yandan da ülke sınırlarının dışında devam eden İkinci Dünya Savaşı'nın vahşetini korkuyla izliyorlardı. Naaşın rejiminden bir gün sonra Ayasofya'da yaşanan gizemli olaylar kadim şehri sarsmaya başladı.Ayasofya asırların ardından yine yazgıları belirlemeye ve hayatları sonlandırmaya hazırlanmaya başladı mı?Türklerin, Almanların, İngilizlerin ve Rusların gerçekleri ve düşleri aynı kaygılarda mı buluşacaktı?Üç semavi dinin elem ve korkudaye zorlandığı; üzüntüleri, hayal kırıklıklarını ve sevinçlerini birlikte yaşadığımız sırlarla dolu bir hikaye. Sultanahmet Camisi'nin hocası, Aya Yorgi Kilisesi'nin papazı ve bir Karay Türk'ün hayat çizgilerine çıkışı içinde tanık bollukz, sizi 1943 senesi İstanbul'una gidiyor çok da uzaklarda kalmamış bir eski zamanlar romanı.Bireylerin ve devletin aynı sahneyi, Ayasofya'yı bir dram!Tanıtım Metni