Aynanın İçi, Aynanın Dışına Karşı

Attilâ İlhan, Türkiye Cumhuriyeti kültür geçmişini, de bir ömrün genel tanığı olduğu sınıflar çatışmasının ve sosyal karmaşıklığının en ince ayrıntılarını, farklı yazın türlerinin parodilerini de katarak, yapıtlarının sayfalarına, hem de rengârenk bir mesafe boyunca farklı bakış açılarını yan yana tutmayı başarmış çok bir romancıdır… Bir yandan “aynanın içinde” gördüklerini romanları aracılığıyla arka planlarda çoğalıp kültüre katarken, bir yandan da “acılar ve anılar” Toplumsal olaylarda, politik gelişmelerin geniş okuma oranları ve içinde olduğu kuramsal tartışmalar farklılık göstermiş, kendi özgün bakış açısıyla yorumlamaya çalışmıştır. Attilâ İlhan'ın bu iki yanı arasında, romancı ile yorumcu ve siyasi eleştirmenler Attilâ İlhan arasında önemli bir ayrılıklar doğmuştur. Attilâ İlhan, siyasal ve kuramsal yorumlarda, romanlardaki o çoğul bakış açısının gerisine düşmüş gibi görünüyor… Belki de, düşünür ve politik eylem insanı Attilâ İlhan, romanlarındaki, kendi deyimiyle “kendi biyografyalarını kendileri yazan kahramanları kadar geniş bir bakış açısına sahip olmayan, ya da birçok konuda görebildiğinden gördüğü istememiş bir başka kimlik olarak çıkar sanki. Bu çalışma, onun romancılığıyla deliliğini, kendince ideolojik önerilerini birbirinden ayrı tutmak ve ayrılmak zorunda kalmak zorunda kaldı… Romana doğru girmişti Attilâ İlhan, hızla yol aldı; kanatlandı, ufuklar açıldı; romanın gidişatı, kültür tarihimizi kendi bakış açısıyla kuramsal olarak toparlamaya çalışırken de birçok yerde yavanda ve yanlışta kaldı…Tanıtım Metni