Ürün bilgisine atla
1 / 1

Ayrıntı Yayınları

Ayrıntılı Ajanda'25

Ayrıntılı Ajanda'25

Normal fiyat £3.00 GBP
Normal fiyat İndirimli fiyat £3.00 GBP
İndirim Tükendi
Vergiler dahil. Kargo, ödeme sayfasında hesaplanır.

Haklar ve Özgürlükler Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğini tamamlayacağımız 2025'e uzun mücadeleler sonucu, haklarımız ve özgürlüklerimiz hedef alan geniş bir şekilde desteklenmek ve yoğun saldırılar altında giriyoruz. Hem insan hakları hem de hayvan hakları dünyanın birçok bölgesinde sistematik bir biçimde ihlal ediliyor. Demokratik düzenlerin bolluğu, aşırı sağ akımlar ve popülist, otoriter rejimlerin canlı yapıları “yaşamasına izin verilenler” ve “yok edilmesi gerekenler” olarak ayırıyor, evrensel yenilenebilirleri birer tehdit olarak sunuyor. Onurlu bir yaşamın zemini olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin güvenceler, küresel sömürü düzeni ve onun denetimine soyunan otoriter rejimlerin çarklarında eziliyor. Toplumun en kırılgan grupları, hak nefeslerine da en fazla maruz kalanlar. Çocuklar, kadınlar, göçmenler, sokak hayvanları… Her geçen gün daha çok şiddete, aşağılanmaya, ayrımcılığa maruz kalırken hak mücadelesi verenler de damgalanıyor ve sürekli genişleyen bir “düşman” tanımının içine alınıyor. Özcesi, hür ve eşit bir biçimde var olma halinin öte kıyısına sürülüyoruz; haklara sahip olma hakkımız adım adım tartışma konusu haline getiriliyor. Türkiye'de uzun bir süredir hak artışları ve özgürlük mücadelesi büyük bedeller ödemeyi göze alarak sürdürülebiliyor. Adliye saraylarının dışında veya mahkeme salonlarında bu denli çok toplanmamız tesadüf değil. Kah özgürlük özgürlüğü nedeniyle yargılanan bir akademisyen ya da gazeteci için kâh laik demokratik eğitim mücadelesi veren öğrenci için mahkeme kapısında bekliyoruz. Kölelik koşullarında ölen bir işçi, müteahhitlerin insafına bırakılan depremzede, önlenmeyen erkek işçiliği nedeniyle yaşam hakkı ve vücut bütünlüğü bozulan kadın veya çocuk, seçme ve seçme hakkı gasp edilen hemşerilerimiz, barınaklarda katledilen hayvanlar... hepsi farklın ancak aynı cezasızlık ve keyfilik düzeninin muafiyetiu oluveriyor. Sadece insanlarla sınırlı olmayan, kentlere, doğaya, sokak hayvanlarına kadar el uzatan bir kötülük bu. Uluslararası sözleşmeler ve anayasada yazılı haklarımıza ve özgürlüklerimize dair güvencelerin tam olarak askıya alındığı bir dönemdeyiz. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmış olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması en somut örneklerinin başında geliyor. Böylesi bir aynı zamanda hakları, bütünsellik ve evrensellik ilkelerinden ödün vermeden her şeyi daha fazla savunmak zorundayız. Çünkü sunulanlar ki seçme listesi hakkında örgütlenme hakkı, ifade hürriyetinden mülteci haklarına, hayvan haklarından kent haklarına kadar tüm haklar günümüzde zorlu bir mücadelenin oluşumudur. Ve bunların yine ki kaybı tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız dönemde haklar ve özgürlükler sadece bugün bize değil geleceğimize de etki edecek. Tanıtım Metni

Tüm ayrıntıları görüntüle