Babil Kulesi Kitabı

"Dil çok büyülü bir giriş. İnsan, öğrenilen, kapısını araladığı her dille başka bir insan olur. Çünkü dil bilgisi yalnızca fiziksel kelimeler ve gramer kurallarıyla doldurulmaktan ibaret değildir. O insan bölümlerinin içerisine görmektir; en içine görmek. Çünkü dilden hiçbir şey saklanmaz. Bir toplumunda yer eden her şeyde iz kalır. Örneğin "bağzı şeyler" işlediğinde herkesin bir anını hatırlarız. Çünkü o an, burada iz bırakılmıştır. Bu anları, bunca yapılan, toplumsal, hengâmeyi diller üzerinden En azından benim için öyledir. Dilerim sizi sıkmaz.”– Mahir Ünsal Eriş Eski Ahit'te yer alan Babil Kulesi'ni bilir misiniz? Hani bilimler Tanrı'ya ve biraz da “tanrılığa” başlamak için upuzun bir kule inşa etmeye koyularak yaratıcıyı kızdırdığı hikaye… En nihayetinde Rab, kentin yapımını doğuran ve bu ortaklaşa çabayı sonlandırmak için nihai planını uygular ve der ki: “Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, anlamasınlar.” Bu anlatıya göre bambaşka diller ve kelimelerin öyküsü işte böyle başlar. Hayatının önemli bir kısmı farklı diller öğrenip bir yandan onları anlayan vakfeden Mahir Ünsal Eriş, kaleme alınmış ilk kurgudışı eser olan bu kitapla okurlar için beklenmedik bir yeni evrenler yaratıyor. Gündelik hayatımızda hiç çaba sarf etmeden, öylece söylediğimiz kelimeler gibi farklı dillerin var oluşum öyküleri de önümüze serilirken bölümü gereken tek şey var: Eriş gibi bir edebiyatçının kaleme aldığı bu olağanüstü güçten faydalanmayı çıkarmak!Tanıtım Metni