Bağlam Temelinde Karşılaştırmalı Türk Ve Kırgız Atasözleri

Türk dili, tarihin en eski ve bilinmeyen zamanlarından beri kökü, “tamır”ı bir Türk boylarının ve halklarının şarkı sözlerinde, yazısında farklı coğrafyalarda akıp gelen bir ırmak gibi çağlayarak, süzülerek bize kadar ulaştı. Bu dilin en güzel belagat ve fesahat örneklerini yaşadıkları deneyimlerle birleştirip atasözü, makal-lakap, naqıl-maqal gibi farklı adlandırmalarla zengin kültürümüzün bir parçası hâline gelen atalarımız, bunları akıl ve gönül soframızda bize sundular. İkramı reddetmek olur mu? Gelin, tarihin bilinen en eski Türk erkeklerinden olan Kırgız kardeşlerimizin, Konok koydon cooş, may berse cey beret (Koyundan uysal konuk, yağ verilse yer) atasözündeki gibi atasözü sofrasına, misafire katılanlar, Türk ve Kırgız toplumlarının aynılarında söylenen iki binin üzerinde atasözünü içinde barındıran eser, iki toplumun aynı ya da benzerleri,, duyguları… olanları nasıl anladığımı ve açıkladığımı olarak sizlere sunuyorum. Aşk, kadın, erkek, oğul, kız, akraba, dost, dostluk, düşmanlık, öfke, ilim, cehalet, korku, cesaret, saygı, adalet, Şehadet, güzellik, çirkinlik, ahlak, asalet, yalan, gerçek, konukseverlik, arsızlık, aç, tok, fakir, insanlık, birlik, zenginlik, dil, söz gibi sürede iki Türk olanları neler görmek, nasıl hikmetli sözler bekler. Ne demiş Türk ve Kırgız atalarımız: Çağrılan yerden kalma… / Çakırgandan kalba… Tanıtım Metni