Balık Balıktır (Ciltli)

açık tefecik iribaş ile yavru balık, küçük bir gölde yaşayan iki arkadaştır. Günün gelirinin iribaşının çıkar, bölünmeyi bırakmayı keşfetmeye gider. Döndüğünde neler anlatılır… Balıksa hayal eder, eder ama yetmez. O da yeraltını, diğer canlıları görmek ister. Bir gün denemeye karar verir ancak bu yeni yolculuklar, hayalindeki gibi olmayacak. Elbette dostluklarını gösterene kadar… Yalın öykünün ustasının yine bildiği gibi. Biricik Leo Lionni'den su gibi akıp gidecek bir eser daha. Dostluk, hayal gücü, bakış açılarımız ama en çok da kendi dünyamızı, doğamızı kabul etmekle başlayan değerli yolculuklarımız üzerine… Oradaydı yetişkin okurlar, boyutu de iyi okumalar. Bu kez bir balık çalacak kalbinizi, engin maviliklerde. Sayfadan sayfayı süzüldükçe göreceğiniz başkarakterimiz aslında herkesten izler taşıyor. Bu küçük balıklarda farklılıklar anlayıp kabul ettiğinde kim olduğunu keşfetmeye başlayacak. Kendi varlıklarının güzelliğiyle dolarken hafifleyecek, geçmişte dönüşecek ve eşsiz değerlerini elde edecek. Elbette çok seveceğiniz evliliğinizle beraberlik… “Günümüzde resimli kitap yeni bir görsel sanat formülüyse, Leo Lionni kesinlikle türünün bir ustası olarak değerlendirilecektir.” New York Times "Üstün bir kitap. Yalın ancak dikkat çekici." Okul Kütüphanesi Dergisi ***Bir sabah iribaş, gece iki minik tükenmenin ortaya çıkması fark etti. “Bak” dedi gururla, “Bak, ben bir kurbağayım!” “Saçma” dedi küçük balık. “Dün gece benim gibi küçük bir balıkken nasıl kurbağa olursun!” Uzun uzun tartıştılar ve sonunda iribaş şöyle dedi: “Kurbağa kurbağadır, balık da balık, hepsi bu.” *** Sonra bir gün kurbağa, yosunları sarsan mutlu bir şıpırtıyla gölcüğün içine atladı. “Nerelerdeydin?” diye sordu balık heyecanla. “Oraya buraya zıplayarak dünyada dolaştım ve olağandışı şeyler gördüm” dedi. "Nasılsınız?" diye sordu balık. “Kuşlar” dedi kurbağa gizemli bir sesle. “Kuşlar…” Ardından kanatları, iki parçalı ve bir sürü, bir sürü renkleri olan kuşları anlattı. Kurbağa anlattıkça arkadaşı, kuşların büyük balıklar gibi başının içinde uçtuğunu gördü. "Başka?" diye sordu balık sabırsızca. *** Balık, bir süre şaşkınlık şaşkınlıkla yüzleşti. Daha sonra derin bir nefes alarak temiz ve serin suyu solungaçlarına dikkat çekildi. Şimdi yine hafif hissediyordum. Eskisi gibi, kuyruğunun en ufak hareketiyle ileri doğru ilerliyor, yukarı ve aşağıya doğru gidebiliyordu. Güneş kırışıkları yosunların parçaları uzanıyor, parıltılı renkler usulca değişiyordu. Bu dünya, kesinlikle dünyaların en güzeliydi. Balık, bir nilüfer yaprağına oturarak kendisini izleyen kurbağa arkadaşına yaklaştı. “Haklıydın” dedi. “Balık, balıktır.” <img src="https://s3-eu-west-1.amazonaws.com/dia/kitadagitim/ckeditor_assets/pictures/53/content_1_original_original.jpg" alt="Tanıtım Metni" height="15" width="15" ><font size="1" color="white">Tanıtım Metni</font></img>