Balkan Defteri

"Madem kâğıt (harita) üzerinde ayrı ayrı düşmek, yeniden yazmak (kitap) üzerinde birleşebiliriz, birleşmeliyiz. Daha açık söylersek, Türkiye ile Balkan ülkeleri arasında, ikili kültür sanat, edebiyat ve yat zeminine oturtulması ivedi ve elzemdir. Aramızdaki yakınlaşmayı ve birleştirmeyi sağlayacak olan, siyasetçilerden ziyade, edebiyatçılardır, münevverlerdir, çalışmalarıdır. Gönlümüz ancak yapabilir, yakınlaştırabilir. Şurası kesin: Para ısırır, insan olur, devlet Yapılabilecek şeyler, kitaptır, sanattır. bilmeden ve dinlemeden; anlaşamayız ve yerde değişiklik yapamayız. Bunu söylerken şunu da hatırlatmamız gerekiyor: Üçüncü bir dil üzerinden konuşursak, arkadaşları dinlesek bile, anlaşamayız. Belki, hareket noktamızdan, başka bir değişiklik yapabiliriz. Fakat geldiğimiz yer, varmak yerlerde, çok farklı olabilir.” Ayhan Demir, kayıp coğrafyamız Balkanlar ile günlük siyasetin ve her an değişebilen konjonktürlerin çok ötesinde bağlar kuruyor.Balkan Defteri, uzun yıllar kapalı kaldı ve ne kaybettiğimizi ancak hatırlamaya başladığımız bir büyük hafıza sandığının kapandığını söyledi.