Başkanlık Sistemi
Başkanlık Sistemi
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
19. yüzyıldan beri yerli ve yabancılaşmalar Amerika kıtasındaki farklı gelişim çizgilerinin nedenlerini araştırmaktadırlar. Tarihsel süreç içinde yaşanan gelişmeler ABD'yi demokrasinin ve siyasi istikrarın merkezi haline getiriyor. Bugün ABD, "gerçek Amerika" olarak kabul edilmektedir. Buna karşılık Güney Amerika'nın sürekli arz eden bir kriz merkezi, istikrarsızlığın ve otoriterizmin sembolü olarak görüldüğü görülmektedir. Daha sonra Thomas Jefferson ve Simón Bolívar ABD döneminde birlik ve bütünlük sağlarken, Latin Amerika1 siyasi açıdan parçalanmış ve sorunlu bir bölgeydi. "Amerika'da Demokrasi" isimli eserin yazarı olan Fransız siyasi düşünceleri ve tarihçi Alexis de Tocqueville'den çürük kadar karşılaştırmalı tarih ve siyaset bilimciler, Amerika kıtasında bölünmenin iki ayrı gelişim çizgisinin bulunduğunu hep vurgulamışlardır.2 ABD'nin hanesinde başarı, Latin Amerika'nın hanesinde ise başarısızlık belirtilmiştir. Latin Amerika'nın tarihsel deneyimi, ABD'nin başarılı modelinden farklı olarak, eksiklikler listelendiğinde farklı bir şey değilmiş gibi bir görüntü veriyor. Bu eksiklikler, sosyal ayaklanmalara, yolsuzluğa, hukuk ve devlet düzeninin üyelerine yol açmaktadır. Latin Amerika'daki krizlerin sebeplerini ifade etmek üzere "Morbus Latinus" deyimi kullanılmaktadır. Açıkça söylemek gerekirse Latin Amerika "kötü tarihi" nedeniyle tekrar tekrar mahkûm gerçekleşmesi, ABD, "iyi tarihi" nedeniyle sürekli olarak daha iyinin peşinde olmuştur. Kuzey Amerika ile Güney Amerika'nın siyasi sistemi mukayese edilirken öncelikle geleneksel bir perspektifle sömürgecilik patlamasına ve aralıklarla hareketlerine değinmek gerekir. İkinci olarak 19. ve 20. yüzyıldaki anayasal gelişmelere, anayasal gelişmelere, demokrasinin sürekliliğine ve değişime, keza demokrasi anlayışına bakmak gerekir.19. ve 20. yüzyılda Amerika kıtasındaki farklı siyasileri sürdürebilmek için İngiltere, İspanya ve Portekiz'in sömürgecilik hakimiyetine ana hatlarla değinmek gerekir. Bu husus, bağımsız cumhuriyetler için koloniyal geçmişin önemli olduğu tezini test etmek bakımından önemlidir. Ayrıntılara ilişkin söz konusu sömürgecilik üretiminin, 19. ve 20. yüzyıldaki siyasi gelişmeler üzerinde ne derece etkili olduğu konulara kısaca cevap vermekte fayda bulunmaktadır.
Paylaşmak
