Batı Felsefesi Tarihi

Batı Felsefesi Tarihi, felsefeye yeni başlayanlar için yazılmış bir kitap değildir; Genel olarak bu tarz kitapların yararlı olabileceği şüphelidir. Kapitalist kültür “doksan dakikada felsefe” mantığıyla felsefesinin bilinen iyimserliğini yaratır. Oysa felsefeyi öncelikle “aklın kurnazlık”larından uzak tutmak gerekir. Tubbs, 'standart' felsefe tarihi kitaplarından farklı bir yaklaşım geliştirmeyi amaçlamaktadır. Basit ansiklopedik desteklerin ötesinde zorlu bir terminolojinin içine dalar. Tubbs, Batı kimyasının yanılgısına dayanan köklü Sokrates ve Platon'dan başlıyor; Ancak bu filozofların istediği istemez Sokrates öncesine de değinmeyi gerekli kılıyor. Tubbs'a göre, Aristoteles ve sonraki dönem Yunan mitolojisiyle geçen öykünün en önemli dönüm noktalarından biri, İslâm ve Hıristiyan dünyasında dinsel etkilerin altında felsefelerinin öğrenmeye çalıştıkları Plotinos'tur. Plotinos'un ve diğer Yeni Platoncu filozofların orijinal Hıristiyan, İslâm ve Yahudi felsefelerinin üzerinde var olan yanılgı kültürünün öyküsündeki ve görünüşler olarak düşünen Tubbs, modern dönemin ve günümüzün formülünü de aynı yanılgı kültürünün içinde yer alıyor. Descartes, Spinoza, Leibniz ve Locke ile devam eden öykü, Kant, Hegel ve Marx üzerinden Adorno, Habermas, Kierkegaard, Nietzsche, Heidegger ve Derrida'ya kadar uzanıyor. Batı dünyasındaki her şeyin gerçekliği gerçekleşirken yanılgılara düşme, yanlış tanıma olarak okuduğunu söyleyen Tubbs, Batı kimyasının öyküsü boyunca Tanrı ve insan, yaşam ve ölüme yönelik bu yanılgı kültürünün kurucu ögeleri olarak belirliyor. Tanıtım Metni