Kapı Yayınları
Batı'ya Yön Veren Metinler 3
Batı'ya Yön Veren Metinler 3
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme sancıları sekizinci yüzyılın ilk çeyreği ile dokuzuncu yüzyılın başlarında Avrupa medeniyeti derin ve karmaşık bir krizi atlatır. “Fransız İhtilali ve Napolyon Çağı” olarak adlandırılan âdet olmuş bu ayrılıkların kökeni, yedinci yüzyılda İngiliz siyasi devrimlerine uzanmakta, sekizinci Avrupa yüzyılının toplumsal yapısı, politik koşullar ve çok sayıdaki güncel tartışmalarından beslenmektedir. Batı'ya Yön Veren Metinler'in üçüncü cildinde yer alan seçkiler, 1789 Fransız İhtilali'ni Kuzey Amerika'daki İngiliz kolonilerinin 1775'teki başkaldırılarının yüreklendirdiğini ileri çalışmalar yapıyorlar. Bu birlikte, Fransız İhtilali ile kapsamlı bir çağ, “Demokratik Devrim Çağı” olarak adlandırılıyor. Devrimin örgütlenmesine neden olan ulusalcılığın “insan toplumunun kumaşını paramparça etmiş, gerçek dini yolundan çıkarmış, uluslararası ahlakın bütün uygar kurallarla alay etmiş” olduğunu savunanlar ile birlikte, genel kabul, sekizinci yüzyılda Aydınlanmanın hızlandırılmasıan buhranın sonradan felaket olması şeklindedir. Rönesans ve Rönesans'ın mantıksal sonucu olan bilimsel devrimden evrimleşen Aydınlanma, entelektüellerin büyük bir bölümünün “din ve ilahiyat ağırlıklı düşünce biçimlerinden ürünçilerin çalıştırıldığı var oldukları bir dönem” olarak görülmektedir. "On sekizinci yüzyıl Paris'inin ve Fransız taşrasının salonlarında, loca ve kahvehanelerinde konuşulanlar, makineler ve toplum mühendisliği, doğa davranışları ve eğitim gibi konulardır. Her şeyin politikacılarının istediği gibi gerçekleşmesi kesindir. Eski inançları savunanlar çetin artçı-muharebeler verirlerken, Romantikler sınırlı da olsa Aydınlanma başarır. Bunlara rağmen, filozoflar var ve Batı'nın Bilim Çağı'na kesin olarak geliyor. Ansiklopediciler ve Baron d'Holbach gibi gurbetçiler, yeni bir tür bilgi sınıfları oluşturur. Bu insanlar, teknik ve akademik açıdan bilgilendirici gibi, ne bir akademisyen, ne bir uzman, ne bir nedim, ne de birer “efendi”diydi. değillerdi.Bununla beraber, eski rejim saldırılarında, son yüzyılda dünyaya açılan 'bir şeylere olmaya' sınıfları desteklemekten geri durmadılar. Okurun, yüzyıllar öncesinden seslenenlerin keyfini çıkarmasını sağlar.Tanıtım Metni
Paylaşmak
