Bedir Savaşı
Bedir Savaşı
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Mekke Müşriklerinin evlerine ateş düştü ama Ebu Süfyan b. Harb'in evine düşen çok daha büyük, çok daha harlıydı. Ebu Süfyan'ın hanımı Hind Bint-i Utbe'nin Bedir'de babası, amcası, kardeşi ve oğlu öldürülmüştü ama ağlamıyor, ağt yakmıyor, yaka bağırmıyor, üst baş yırtılmıyor, gözlerinde bir kılıç pırıltısı olduğu halde öylece gidiyordu. Neden böyle oluyor soranlara: -Sizin evlerinize bir ateş düştü ise benim evime dört ateş birden düştü. Siz bir kere yanrken ben dört kere yanıyorum. Ağlayarak hüznümün kalbimden gideceğini bilsem ağlardım. Fakat o hüznü hiç bir ağlayış, ağıt yakış, üst baş yırtılmaş giderilemez. Yangınımı muhafaza etmek gizlium ki söndürülüp giderilemeyen hüznü kinimi besleyip büyütün, intikam atını kırbaçlasın. Vallahi ağlarsak ağlayışlarımıza sevinenlerden intikam alıncaya kadar… Vallahi Muhammed ve ashabı ile çarpışarak; en sevdiklerimizin başlarının düştüğü gibi başlarını düşürüp öcümüzü alıncaya kadar koku sürünmek bana haramdır. Hüznüm benimkiler gibi onların en sevgililerinin öldürüldüğünü, öcümüzün alındığını gözlerimle görmedikçe bitmez dedi. Hid Bint-i Utbe dediğini yaptı. Uhud harbine kadar koku yayılmadığı gibi kocasının yanına yaklaşmadı. Müşrikler mücahitlerin elinde bulunan esirleri kurtarmak için acele etmediler, değerlersizlermiş gibi çalışmaya başladılar. Bu ara intikam almak için gizli gizli hazırlıklar da yapıyorlardı. Uzun denebilecek bir süre sonunda bir heyet gönderip efendimizle kurtulmalık akçelerini konuştular. Esirlerin maddi durumlarına göre bin dirhemle dört bin dirhem arasında korunmalık akçesi vermeleri, veremeyenlerden okuma yazma bilenlerinin ensar insanlardan onuna okuma yazma öğretmeleri karşlılığı serbest bırakılmalarını öngören bir anlaşma yapıldı. Bu çocukkların içinde Zeydb. Sabit de vardı.Tanıtım Metni
Paylaşmak
