Ben Bir Hayaletim

“Bir hayalet olsam da görülebiliyorum hayal ediyor, dolayısıyla gerçek insan oluyorum.” Ben bir hayaletim. Evet, bir hayalet... Yoksa ortada çevremdeki herkes sanki ben yokmuşum gibi davransın ki? Benim gibi farklı çocukları görmek biraz zormuş. Sadece ruhuyla bakabilenler görülebilmiş. Tabi bunu başarabilenler çok az durumda. Peki ya sen? Sen gönül gözünle beni görebiliyor, çekinsem, hatta irkilsem bile gözlerin içine bakabiliyori tutabilir mi?.. Mila yalnız değil. Onun gibiler her yerde. O ne bir hayalet ne de karanlığa hapsedilmiş yalnız bir deniz feneri. O sadece otizmli. fazlası çok özel biri. Kimsenin sahip olmadığı yeteneklerle dünyaya gelmiş; başkaları tarafından sevilmeyi, sayılmayı, yaşadığı toplumun kabul etmeyi bekleyen, ötekileştirilmiş bir kız. Otizm Mila'nın kaderi değil. Kusuru da olamaz! Mila ölünceye kadar okula gitmek istemiyor. O da gönlünce parka gitmek, üst oynamak, çimenlerin üzerinde koşmak istiyor. Kısacası Mila kaybıki tüm çocuklar gibi normal olmayı hayal ediyor. Her şeyi hayal etmeye başlar. O halde zorlu hayat yolculuğunda Mila'ya katılmaya ne dersiniz? İlk kitap Kuş Olsam Evime Uçsam'la büyük bir çıkış yakalayan Güzin Öztürk, sorun odaklı yepyeni romanı Ben Bir Hayaletim'de, öteki olarak gördüğümüz hikayelerini anlatıyor. Okurlarını, özelliklerini sürdürebilmek ve sosyalleşmekte güçlük çekmek Mila adı bir kendine has “fantastik” dünyasıyla buluşturan Öztürk, otizmli bir çocuk insanlar tarafından görünme çabasını umut dolu bir kendini bozulma serüvenine dönüştürüyor. Beynindeki çantada sakladığı duygu kartlarıyla hayatı anlamlandırmaya çalışan Mila, kalp atışlarını hızlandıracak heyecan verici bir deneyim yaşayarak bütün önyargıları yıkıyor. Tanıtım Metni