Ben ve Ten

Çağdaş Fransız kimyasının önemli yaratıcılarından Jacob Rogozinski'nin bu eseri 20. yüzyılın en verimli tartışmalarından olan ben meselesine yeni bir bakış açısı getiriyor. Ben dışsal gerçeklik tarafından üretilen bir yanılsamadır? Şiddetin ve adaletsizliğin kaynağı o mudur? Kendinin tekil hakikat arayışlarına rağmen narsisizm ve yabancılaşma tartışmalarına nasıl mümkün olabilir? Felsefe ne ben'den vazgeçer ne de ona bağlı kalır; egoya geri dönüş ile ego cinayeti arasında gidip gelir. Rogozinski öncelikle iki ego katili Heidegger ve Lacan'ın özgün bir okumasını takip ettikten sonra Descartes, Husserl, Merleau-Ponty ve Artaud ile eleştirel bir diyaloğa girerek ben ve ben-olmayan arasında (ontolojik değil) egoolojik farka odaklanıyor. Analizinin gücü tam olarak böyle bir stratejiden ileri geliyor çünkü ben ancak katilleri sayesinde yeniden yönlendirilebilir. Ben'e geri dönmek için onu yadsıyan, yok olan yerlere gitmek gerekir zira krizler ve süreklilik tehdidi benin bir parçasıdır. Fransız filozof fenomenolojisinin ve psikanalizinin en verimli tezleri sayesinde ortaya konan ve kendine-verilişiyle korunmuş vücuda sahip bir on-ben ile artakalan adını veren bendeki-başka'dan yola çıkan yaşam, ölüm, aşk ve nefret gibi varoluşun temel özellikleriyle yüzleşmeye girişiyor.Tanıtım Metni