Benim Hiç Suçum Yok

“Dünya kurulu olduğundan beri düşmanlık, öç, kin, kötülük, savaş ve kıyım, anneler çocuklarını yeterince sevilmediğinden; neden olmasın?” Aynı kadına, Behice Hanım'a, “Ne yazık ki beni doğurdunuz anneciğim,” diyen hovarda Cihan Nedim'in, “Unutmayasın ki doğurdudun, rahmini kapat,” diyen hayat kadının Mercan'ın, “Çekeceğim bütün acıları nefretinize tercih ederim,” diyen bir evin bir kızı Kadriye'nin ve “Yazısında varsa mani olamazsın,” diye cevap veren sağır ve sessiz Hikmet Efendi'nin hikâyesi bu. parçaların ve daha fazlasını bir araya getirense Tanrı'nın yazgısı değil, Behice Hanım'ın kaderini değiştirmeye karınca içmiş eli. Belki de kefareti. Yazar Sabâ Altınsay, İkinci Dünya Savaşı'nın yokluğuyla, zorluğuyla, hastalıkla yoğrulmuş atmosferinin tüm gerçekleriyle okuru karşılıyor. Bunu, karakterlerinin farklı sesleriyle, anlarının yardımıyla bize ulaştırıyor ve görsellerle imajler yaratma becerisini eşşiz bir üslupla birleştiriyor. Dönemin dili ustaca yansıtırken okurla beraberlik acının, nefretin, cezanın, iyiliğin, kötülüğün, adaletin, doğrunun, yanlışın ve suçun anlamlarını sorguluyor. Benim Hiç Suçum Yok, dağılan bir aile ve değiştirilen yazının devamı. Tanıtım Metni