Beyaz Filin Gözyaşları

Hiç sahip olmadığınız bir sevgiyi özlediğiniz mi?Dört duvardan hapsedilmek nasıl bir duygu bilir misiniz? Benim uygulamalarım tek dünya, bu tavan arası. Keşke pencere açık olsaydı da dışarının havasını içime çekebilseydim ne çok zaman oldu. Bir teleskobum var, dışarıyı ancak bu şekilde görebiliyorum. Anneme göre çıkan insanlardan korkarmış. Lanetli, ucube bir çocukmuşum ben. Odamda kendime bakabileceğim bir ayna yok. Bedenimden tenimin bembeyazı, saç uçlarından da saçlarımın sarı-beyaz renginde görülebildiğim. Gerçekten çok mu çöpçüm?En çok istediğim şey kitaplarda resimlerin eklenmesiyle sirkelenmekti. Ama hayalini kurduğum o sirkin benim kabusumun Nereden bilebilirdim ki? Rüzgârın ilk kez tenime değdiği o akşam bir sirke satıldı. Hem de öz annem tarafından… Keşke ailem beni sevseydi. Keşke annemin saçlarını deyip saçlarını okşasaydı ama ben bir ucubeyim…Şimdi en yakın arkadaşım bir fil. Farklı olsak da tuttuğumuz dünyada döktüğümüz hayalin aynısı. Kim miyim? Ben, Lilly Blackwood, ne kadar umursamazsanız geliriniz gelin benim gibi dışlananların sesimaya devam,… Beyaz Filin Gözyaşları… Yine bir etkinlik konu alan Ellen Marie Wiseman toplumsal, birbirimizden ne kadar farklı olsak da kimsesizliğimizin aynı olduğunu, hayallerimizi yakalamak için mücadeleyi bırakmamamız yürek parçalayan bir dille anlatıyor…“Wiseman, sevgiye iki güçlü olan küçük kızı aileleriyle sırlarıyla örülü, elinden düşüremezsek bir hikayeye daha imza atmış. sevenler, bu kitaba da bayılacak.”Tanıtım Metni