Bigalı Mehmet Çavuş
Bigalı Mehmet Çavuş
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Tam bu sırada Mehmet Çavuş'un mavzeri tutukluluk yaptı. Yüzükoyun yattığı yerden hafifçe doğrularak sırtını yandaki kaya parçasına atılan mavzerini onarmaya çalışsa da yıllara meydan okuyan mavzeri artık susmuş, öğrenmiştu. Yan taraftaki silahlı arkadaşları Mehmet Çavuş'un ateş etmediğini telaşlandılar. Karşılıklı olarak İngiliz askerleri de kendilerine en çok zayiat veren askerin susmasını sevinçle karşılamış, moralleri yerine gelir gibi olmuştu. Mehmet Çavuş, takımının hayatını, İngilizlerdeki toparlanmayı gördü. Bunun karşılığında mal değişecek kadar deneyime dönüşür. O bir mavzerini fırlatıp attı. “Süngü tak!...” Bütün takımlar içinde emri yerine getirildi. Mehmet Çavuş siperde yanında bulunan istihkâm küreğini kavradı. Küreğin saptığı yerde sıkılmaktan kırılacaktı. Sırtını dayadığı kayanın arkasından elinde istihkâm küreğiyle fırlaması bir oldu. İngilizler şaşkın. Ateş etmeyi bile unuttular bir an. O bir saniyelik zaman Mehmet Çavuşa yeterliydi. Önüne çıkan ilk İngiliz'in aşırı o kadar ılımlı, öfkeyle vurduğu ki küreği, ortaya çıkan tok ses bütün sesleri bastırdı. Bu arada “Allah, Allah.” Nidalarıyla bütün takım süngü hücumuna katılmıştı. Artık silah sesinden çok süngülerin sesi, delinen bağırsaklar, hırıltılar, boğuşmalar, kan kokusu çevresi kaplamıştı. Tanıtım Metni
Paylaşmak
