Bilinçdışının Felsefesi

Freud ve psikanaliz öncesinde bilinçdışı çok farklı bağlamlarda düşünülmüştür. Özellikle 19. yüzyıl Alman formülü içinde bu kavram ve güncel ile birlikte Schopenhauer ve Nietzsche gibi filozoflarda isteme, güç isteme, beden ve ilgilerle ilgili olarak düşünülür. Bu filozoflar her ne kadar “bilinçdışı” sisteme merkeze alan bir tartışma ortaya koymamış olsa da ele alınarak birçok konuda bu ürün göndermede bulunurlar. Örneğin, göz önünde bulundurulan düşünmenin otonom bir yapısının iddialarında, değişimleri ve genişlemelerin düşünceleri ve davranışların üzerindeki etkilerine değindiklerinde, yaratıcı yaratıcılık kaynağına ışık tuttuklarında ya da insan davranışlarının kendini kandırma ve manipüle etmeyi içeren özellikleri vurgulayan özelliklerde olağanüstü özelliklere işaret ederler. Dolayısıyla bilinç dışı söz konusu filozoflarda hep göz önünde bulundurulan bir kavram olmuştur. Bu çalışmanın iki anlamda bir köprü görevini görüyor. Hem bilinç hem de bilinçdışı arasında hem de felsefe ve psikoloji arasında geçişi kolaylaştıracak bir malzeme sunuyor. Iraz Yaşar, bilinçdışı üzerine bir felsefe tarihi çalışması yaparak hem felsefedeki bir kişiyi dolduruyor hem de psikolojinin derinliğine inmek isteyenler için bir merdiven sağlıyor. Yaşar, felsefe alanında kalarak yazdığı bu eserde çürüğe kadar gölgede kalmış bir kavram olan bilinçdışını sistemli bir biçimde ele alıyor. Freud'la standart dışının Freud'a etki eden ve ona ilham kaynağı olan Schopenhauer ve Nietzsche'deki yansımalarını felsefenin kapsamlı zor bir disiplin olduğu mitini yıkamasına yalın ve berrak bir dille ortaya koyuyor. Tanıtım Metni