Bir Aforizma Teorisi

Kısa ve öz olduğu kadar vuruculuğu ile dikkat çeken aforizmalar, her yerde mevcut görünüyor: eski bir tapınağın kapısında, kutsal kitaplarda, sağlam bozulmamış metinlerde, twitter'da akan yazılarda… Aforizmalar, her zamana özgü. Bazen iki bin yıl öncesinden, bazen aile üyelerimizin yakın kayıtlarından, bazen ise içinde saklanırken ve bizde sesleniyor. Aforizmalar onun amacına yöneliktir. İnsanların içsel dünyalarının gizli derinliklerinden, sokak duvarlarına yazılan toplumsal olaylara kadar. Aforizmalar, hak ettiği önem ve değere rağmen üzerinde en az çalışılan bir söz formülü. Andrew Hui; Edebiyat, filoloji ve felsefeyi, kitap tarihini ve okumanın kapsadığı dünyada yankı uyandıran kitabıyla bizi bu en özlü söz formları hakkında düşünmenin ne anlama geldiğini yeniden irdelemeye davet ediyor. Aforizmaların kökeni nelere dayanabilir, bu denli yaygınlığa ne şekilde ve ne zaman uzandı, aforizmaları gelişmiş insani ve toplumsal olarak yoğunlaşırlar, aforizmalar üzerinde karizmatik hükümetin rolü ne oldu, dini ve harcamalara hareketlere nasıl ilham kaynağı oldu, modern filozofların en derin bilginin özeti hâline nasıl geldi… Sözün gerek insan programlarında toplumlar için değişim değişimlerine neden olabileceğini düşünenler, sözün etki gücüne inananlar, ciddi olduğu kadar ilginç ve eğlenceli olan bu kitaptan büyük keyif alıyoruz. Antik Yunan'dan Mezopotamya uygarlıklarına kadar eksiksiz tarih ve kalıcı mirasçılığı olan, Asya'dan Balkanlar'a uzanan coğrafyanın nabzını tutan; kısa, öz ve hikmetli söz söyleme geleneğine sahip insanımız için aforizmalar üzerine sorgulamalar ufuk açıcı nitelikte. Tanıtım Metni