Bir Apaçi Masalı 4 - Biz Ucuz Adamlardık

Angutyus'un baş döndürücü macerası frene basmadan devam ediyor. İngiltere'de vitrinin hayatında hayat tam göbeğinde, kavganın, tehlikenin, karmaşıklığın kolladığı sokaklarda tek başına genç bir adam. Yersiz yurtsuz, geçmişinden ve gelecekten vazgeçmiş, kasırgaların içinde savrulan bir kebapçı. Biliyordum, ilk kural şuydu: “İngiltere'de asla yere düşsün!” Ama düştüm. Beni Darmadıklarını söylediler. Alanya kumsallarından yola çıkarak kendini İngiltere'de bulan Angutyus'un artık tek istediği bir parça sükunet. Fakat onunki öyle bir dünya ki; holiganlar, ayyaşlar, eroinmanlar, yok sayılanlar, kaçaklar, fahişeler, üçkağıtçılar her köşesinde fink atıyor. Gurbet, hasret, eski hesaplar, yeni aşklar ve iyileşmeyen yaralarla boğuşurken kan revan içinde yazılan bir destana tanıklık. Leeds maçında oynananlar bir milat oldu.. Ben bu insanları biraz tanıyorsam, çok yakında buralarda insan avı başlayacaktı. Angutyus'un heyecanlı, duygusal, komik ama mutlaka okuyanı yerine çivileyen yolculuğu, Bir Apaçi Masalı 4 – Biz Ucuz Adamlardık'ta sürüyor. Kimselere küskün değildim. Biz böyle adamlardık işte. Halil, enişte, Kadir, Beyto, Erol, Şakir, Cezmi ve onlarcası. Eline sopayı alınca insafı da vicdanı da kalmaknlar. Ben. Biz ucuz adamlardık. Tanıtım Metni