Bir Ay İki Çiçek

Vuslat Işık, ilk romanı Bir Ay İki Çiçek'te kuşaklar arası yüzleşme öyküsünü anlatıyor. Ülkenin içinden geçiş karanlık, debdebeli zamanların tanıklığında, bir “zamane” gencinin sürüklenişi, savrulmalarını konu ediniyor. Onun var oluşu sanrısını yaşadığı zamanda da günlüğüdür aslında. Adım adım bunun neden nedenlerini gösterir romancı. Geçişler, yolculuklar, kopuşlar, durmalar içinde geçen yaşamların buluştuğu yer o ağrılı zamanlardır… Gezi kalkışının bu sürükleniş öyküsünde bir başlama noktası olması ise Nisan’ın dünyasında bir ayma zamanı yaratır. Üç kuşaklık bir aile gerçeğine dönüştükten sonra okurunu romancı. Ağrılı, ağır zamanların savruntusundaki gençliği, yetişkinlik, yaşlılık geçmişindeki kadınların buluştuğu yer Bir Ay İki Çiçek'in kahramanlarının buruk öyküsünü bize anlatır. Duygu dolu ilişkileri, kederli geçişler ve netameli kopuşlar Vuslat Işık'ın yalın, dupduru anlatımıyla okura günlük olan insanlık öyküleri olarak ömrümüzde iz bırakıyoruz. Feridun Andaç "Kiminin doğrusunun diğerinin yanlışı olduğu, bu yüksek sesle söylediği söylenen yargıların girdiği, insanoğlunun, insanın kızının en çok kaçtığı tehlikenin yüze sert bir tokat gibi çarptığı bir zamandı. Hem de bir ömür içinde hiç de uzun olmayan, hatta kısa bile denilebilir bir zaman. Buna rağmen sanki diye diyen, başlayacağını anlayamadığın bir başlangıcının ne seneler sonra anlayacağın hafta. Yaşarken kalbinin koptuğu, daraldığı, neden ben diye yarattığım, geçince iyi yaşadığım dediklerinden.” Tanıtım Metni