Bir Ekolojistin Not Defteri

Ege, Türkiye'nin doğası tahribatında en çok acı veren, mücadeleye ilk başlayan ve başı olan bölge. İzmir, bu mücadeleyi veren insanları buluşturan, onlara ilham veren şehir. Yazarımız Ahmet Soysal, İzmir'den, Ege'den yükselen etkili bir haykırış. İnsan merkezli bakış açısıyla, zaten insanların ortaya çıkardığı sorunların çözümü mümkün değil. Bakış açımızı değiştirmek, dayanışmak için daha incelikli düşünmeli, sırasında kuşbakışı bakmayı yeniden denemeli ve omuz omuza vermeliyiz. Ahmet Soysal yazıları ve etki alanıyla bunu mümkün kılmak, çok değerli bir kalem. Bugün Ege'nin sesine Karadeniz, Akdeniz ve tüm Anadolu'nun kulakları kesilmeli. Çünkü artan termik santraller, siyanürlü madenler, hesler, resler, planlanan nükleer santraller ve daha niceleri ile iklimi tetikleyen, tarımı toprağı bitiren, hiç durmadan itişen bir güruhla karşı karşıyayız. Köyde, kırda, kentte göstermekten emeklilere kadar giderek büyüyen bir toplumsal direniş direniyor ve önünde sonunda kazanmak zorunda. Çünkü gideceğimiz ne başka bir gezegen var ne de başka bir memleket var. Çözümlediğimiz havayı, ekip biçtiğimiz tarlalar, içtiğim suları kirletirken, köşemizde izlemeyeceğiz. Yazarak, çizerek dayanışma içinde sözümüzü söyleyip, haklılığımızı takip etmeye çalışıyoruz. Ege, Türkiye'nin doğası tahribatında en çok acı veren, mücadeleye ilk başlayan ve başı olan bölge. İzmir, bu mücadeleyi veren insanları buluşturan, onlara ilham veren şehir. Yazarımız Ahmet Soysal, İzmir'den, Ege'den yükselen etkili bir haykırış. İnsan merkezli bakış açısıyla, zaten insanların ortaya çıkardığı sorunların çözümü mümkün değil. Bakış açımızı değiştirmek, dayanışmak için daha incelikli düşünmeli, sırasında kuşbakışı bakmayı yeniden denemeli ve omuz omuza vermeliyiz. Ahmet Soysal yazıları ve etki alanıyla bunu mümkün kılmak, çok değerli bir kalem. Bugün Ege'nin sesine Karadeniz, Akdeniz ve tüm Anadolu'nun kulakları kesilmeli. Çünkü artan termik santraller, siyanürlü madenler, hesler, resler, planlanan nükleer santraller ve daha niceleri ile iklimi tetikleyen, tarımı toprağı bitiren, hiç durmadan itişen bir güruhla karşı karşıyayız. Köyde, kırda, kentte göstermekten emeklilere kadar giderek büyüyen bir toplumsal direniş direniyor ve önünde sonunda kazanmak zorunda. Çünkü gideceğimiz ne başka bir gezegen var ne de başka bir memleket var. Çözümlediğimiz havayı, ekip biçtiğimiz tarlalar, içtiğim suları kirletirken, köşemizde izlemeyeceğiz. Yazarak, çizerek dayanışma içinde sözümüzü söyleyip, haklılığımızı takip etmeye çalışıyoruz. Ege, Türkiye'nin doğası tahribatında en çok acı veren, mücadeleye ilk başlayan ve başı olan bölge. İzmir, bu mücadeleyi veren insanları buluşturan, onlara ilham veren şehir. Yazarımız Ahmet Soysal, İzmir'den, Ege'den yükselen etkili bir haykırış. İnsan merkezli bakış açısıyla, zaten insanların ortaya çıkardığı sorunların çözümü mümkün değil. Bakış açımızı değiştirmek, dayanışmak için daha incelikli düşünmeli, sırasında kuşbakışı bakmayı yeniden denemeli ve omuz omuza vermeliyiz. Ahmet Soysal yazıları ve etki alanıyla bunu mümkün kılmak, çok değerli bir kalem. Bugün Ege'nin sesine Karadeniz, Akdeniz ve tüm Anadolu'nun kulakları kesilmeli. Çünkü artan termik santraller, siyanürlü madenler, hesler, resler, planlanan nükleer santraller ve daha niceleri ile iklimi tetikleyen, tarımı toprağı bitiren, hiç durmadan itişen bir güruhla karşı karşıyayız. Köyde, kırda, kentte göstermekten emeklilere kadar giderek büyüyen bir toplumsal direniş direniyor ve önünde sonunda kazanmak zorunda. Çünkü gideceğimiz ne başka bir gezegen var ne de başka bir memleket var. Çözümlediğimiz havayı, ekip biçtiğimiz tarlalar, içtiğim suları kirletirken, köşemizde izlemeyeceğiz. Yazarak, çizerek dayanışma içinde sözümüzü söyleyip, haklılığımızı takip etmeye çalışıyoruz. Ege, Türkiye'nin doğası tahribatında en çok acı veren, mücadeleye ilk başlayan ve başı olan bölge. İzmir, bu mücadeleyi veren insanları buluşturan, onlara ilham veren şehir. Yazarımız Ahmet Soysal, İzmir'den, Ege'den yükselen etkili bir haykırış. İnsan merkezli bakış açısıyla, zaten insanların ortaya çıkardığı sorunların çözümü mümkün değil. Bakış açımızı değiştirmek, dayanışmak için daha incelikli düşünmeli, sırasında kuşbakışı bakmayı yeniden denemeli ve omuz omuza vermeliyiz. Ahmet Soysal yazıları ve etki alanıyla bunu mümkün kılmak, çok değerli bir kalem. Bugün Ege'nin sesine Karadeniz, Akdeniz ve tüm Anadolu'nun kulakları kesilmeli. Çünkü artan termik santraller, siyanürlü madenler, hesler, resler, planlanan nükleer santraller ve daha niceleri ile iklimi tetikleyen, tarımı toprağı bitiren, hiç durmadan itişen bir güruhla karşı karşıyayız. Köyde, kırda, kentte göstermekten emeklilere kadar giderek büyüyen bir toplumsal direniş direniyor ve önünde sonunda kazanmak zorunda. Çünkü gideceğimiz ne başka bir gezegen var ne de başka bir memleket var. Çözümlediğimiz havayı, ekip biçtiğimiz tarlalar, içtiğim suları kirletirken, köşemizde izlemeyeceğiz. Yazarak, çizerek dayanışma içinde sözümüzü söyleyip, haklılığımızı takip etmeye çalışıyoruz. Ege, Türkiye'nin doğası tahribatında en çok acı veren, mücadeleye ilk başlayan ve başı olan bölge. İzmir, bu mücadeleyi veren insanları buluşturan, onlara ilham veren şehir. Yazarımız Ahmet Soysal, İzmir'den, Ege'den yükselen etkili bir haykırış. İnsan merkezli bakış açısıyla, zaten insanların ortaya çıkardığı sorunların çözümü mümkün değil. Bakış açımızı değiştirmek, dayanışmak için daha incelikli düşünmeli, sırasında kuşbakışı bakmayı yeniden denemeli ve omuz omuza vermeliyiz. Ahmet Soysal yazıları ve etki alanıyla bunu mümkün kılmak, çok değerli bir kalem. Bugün Ege'nin sesine Karadeniz, Akdeniz ve tüm Anadolu'nun kulakları kesilmeli. Çünkü artan termik santraller, siyanürlü madenler, hesler, resler, planlanan nükleer santraller ve daha niceleri ile iklimi tetikleyen, tarımı toprağı bitiren, hiç durmadan itişen bir güruhla karşı karşıyayız. Köyde, kırda, kentte göstermekten emeklilere kadar giderek büyüyen bir toplumsal direniş direniyor ve önünde sonunda kazanmak zorunda. Çünkü gideceğimiz ne başka bir gezegen var ne de başka bir memleket var. Çözümlediğimiz havayı, ekip biçtiğimiz tarlalar, içtiğim suları kirletirken, köşemizde izlemeyeceğiz. Yazarak, çizerek dayanışma içinde sözümüzü söyleyip, haklılığımızı takip etmeye çalışıyoruz. Ege, Türkiye'nin doğası tahribatında en çok acı veren, mücadeleye ilk başlayan ve başı olan bölge. İzmir, bu mücadeleyi veren insanları buluşturan, onlara ilham veren şehir. Yazarımız Ahmet Soysal, İzmir'den, Ege'den yükselen etkili bir haykırış. İnsan merkezli bakış açısıyla, zaten insanların ortaya çıkardığı sorunların çözümü mümkün değil. Bakış açımızı değiştirmek, dayanışmak için daha incelikli düşünmeli, sırasında kuşbakışı bakmayı yeniden denemeli ve omuz omuza vermeliyiz. Ahmet Soysal yazıları ve etki alanıyla bunu mümkün kılmak, çok değerli bir kalem. Bugün Ege'nin sesine Karadeniz, Akdeniz ve tüm Anadolu'nun kulakları kesilmeli. Çünkü artan termik santraller, siyanürlü madenler, hesler, resler, planlanan nükleer santraller ve daha niceleri ile iklimi tetikleyen, tarımı toprağı bitiren, hiç durmadan itişen bir güruhla karşı karşıyayız. Köyde, kırda, kentte göstermekten emeklilere kadar giderek büyüyen bir toplumsal direniş direniyor ve önünde sonunda kazanmak zorunda. Çünkü gideceğimiz ne başka bir gezegen var ne de başka bir memleket var. Çözümlediğimiz havayı, ekip biçtiğimiz tarlalar, içtiğim suları kirletirken, köşemizde izlemeyeceğiz. Yazarak, çizerek dayanışma içinde sözümüzü söyleyip, haklılığımızı takip etmeye çalışıyoruz. İyi ki Ahmet Sosyal gibi onurlu insanlar var. İyi ki İzmirliler var, umut saçan Egeliler var. Tanıtım Metni