Bir Garip Aşk Öyküsü

Dokuzuncu yüzyılın başlarında, filozof Kant'ın da doğum yeri olan Königsberg'deki bir genelevde bir hilkat garibesi doğar. Doğarken annesinin ölümüne sebep olan bu canavarımsı yaratıcı sağır, dilsiz ve tamamlayıcı bir şekilsizliktedir. Ne var ki çok gizli bir yeteneğe de sahiptir: insanların zihnini okur, kalplerinin en derininde olup biteni bilir. Herkül adı verilen bu bebeğe hayat bahşettiği en büyük özgür, onunla aynı gün genelevde dünyaya gelen güzeller güzel Henriette Vogel ile birbirine bağlanma kopmaz aşktır. Ama içinde yaşadıkları dünya -tahmin olarak olduğu gibi- böyle bir aşkı kaldıramaz, âşıkların uzayacağı savrulurlar. Yeteneği başına bela olan, çetin düşmanlar edinen Herkül, dokuzuncu yüzyıl boyunca aşkının arkasında Avrupa'yı bir ucundan başka yerde dolaşır. Tımarhaneler, uçlarıbe sirkleri ve manastırların içinden devam ediyor, dönemin yüksek düzeydeki bireylerdeki mühim kişilerin içyüzüne tanık olur, dehşete kapılır: Gözlerimin gözleri, kan, gözyaşları ve toplumsal baskıyla, kırılma ve kutsalların çoğalmasıyla dolu bir tarihtir. İnsanın hayatındaki sorgularımız kahranımızla birlikte, ama her şey bir yana, garip de olsa sarsılmaz bir aşk öyküsüdür dinlediğimiz. Güzel ve çirkin, saygın ve alçak, yüce ve düşük gibi kavramlarımızı yerinden oynatan, aşkın, nefretin ve yürekten gücünü vurgulayan Carl-Johan Vallgren'in bu dramatik romanı, günümüz İsveç edebiyatının önde gelen yapıtlarından biri. Yazarına İsveç'in en önemli ödülü olan Ağustos başta olmak üzere sayısız ödül kazandıran ve çok sayıda dünya diline çevrilen kitap şimdi Türkçede... Tanıtım Metni