Bir Gün Düşüsü

Sıcak mı sıcak bir yaz günü, Tepebaşı'nda bir çayevinde profesyonelce pratik egzersizleri yapan bir muhasebeci (Mehmet Şadi Tati) ile söz konusu mekânda ansızın boy gösterip, Mehmet Şadi Tati'yi masalarına davet eden redingotlar giyinmiş, kulaklıklı iki şekil: Gustave Flaubert'in tamamlanabilmiş son çalıştırmanın kurmaca hareketleri (F. Bouvard ve J. Pécuchet)... Serdar Rifat Bir Gün Düşü ile anılanda –gerçeğin düşsel olanla iç içe dokunarak o karmaşık ve şaşırtıcı yazınsal uçakta – her yerde matrak bir ticari olarak toplanır konu ile ilginç ve dostluğun katmanlarını tek açmaya giriş yapıyor. Bu katmanlar arasındaki cinsellik de, ulusal kimlik de, kişisel saplantılar da var... Nostaljik olanın çekiciliği bir zamansızlık fonunda eriyip gidiyor; şimdi gelecek, dün bugün oluşuyor. Derin bir arkadaşlık, dostluğun özleminin harcı olan ve aşırı alacaklısının da borcunun da mevcut bu çapraşık alışverişten belki de tek kazançlı gelenler Bir Gün Düşü'nün okurları olacak. Tanıtım Metni