Birinci Döngü

"Kendi bireysel benliğinden vazgeçen ve bir robot haline gelen kişi, tüm dünyada diğer robotla aynı olur ve artık kendini yalnız hissetmez, kaygı duymaz. Ama ödediği bedeli yüksek; benliğini yitirmiştir." Erich Fromm, 'Sahip Olmak ya da Olmak' = Hep ona söylenen kişi olduğunu sandığı için sonunda benliğini yitiren bir karakter olan V.'nin günümüz toplumunda sadece kendisi olarak var olma mücadelesini içeren bu bir oyunıda çalışırken kendinizi “roman mı, yoksa deneme mi?”, “gerçek mi, yoksa kurgu mu?”, “felsefe mi, yoksa psikoloji mi?” sorularını sorarken sorarsınız. Ancak onun bir hikayenizi bude az veya çok, kendinizden bir parça göreceksiniz. Yüzyılların tüm insanoğlunun en büyük değişikliklerinin olan ve Antik Yunan kimyasında Platonculuk, Stoacılık, Hedonizm, Kinizm gibi düşünceler ile sorgulanan “Toplum Etiği” günümüzde farklı renkte açmaya çabalayan çiçeklerin derinlemesine kibrit suyunu döküyor olabilir mi? Sürekli olarak diğer insanlarla aynı ürettiğimizde zorlandığımız, her gün duygu ve düşünce ilerlememiz mevcut toplum düzeninde yetişen çocukların kendi potansiyellerinin bozulması varken neden zorlanıyor? Neden büyük yapılar ortaya çıkıyor, insanlar hep genele aykırı düşüncelere sahip kişilerden çıkıyor? Bir içsel yolculuğun anlatımında kişiler arası ilişkilerle örüntülü ağların içine psikolojik çıkarımların ve evrensel bitkiler eklenerek ortaya çıkan bu eser, insanlık için başka bir yol da mümkün olduğunu göstermek adına, ortaya çıktığı “Kinist Hümanist Manifesto” ile bu bitkiler kanlı canlı, köklü bir ağaca dönüşüyor.Tanıtım Metni