Birleşmiş Milletler Barış Gücü Operasyonlarında Hukuka Aykırı Eylemler Nedeniyle Sorumluluk

Soğuk Savaş'ın sona ermesi, uluslararası toplumun yeni bir çatışma kategorisine yol açmıştır. Esas olarak Afrika kıtasında yayılan, kapsamlı olan bu sözde "asimetrik" aralıklarla, devletlerin başarısızlığından ve kitlesel ve sistematik insan hakları ihlalleriyle kendini göstermektedir. Nitekim 1990'lı yıllarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden itibaren, barış gücü operasyonları çerçevesinde uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesinde önemli bir yerde yer aldı. Bu operasyonların, insan haklarının korunmasına ilişkin görevin esas olarak uluslararası barış ve güvenlikle ilgili pek çok görevi yerine getirmekle beraber, aynı zamanda söz konusu işlemlerin yerine getirilmesinde uluslararası hukuk kurallarına uyma zorunluluğuna sahiptir. Uluslararası takvim literatürüne BM barış gücü operasyonlarına ilişkin akademik işlemlerde görülen bu operasyonlarda uluslararası hukuka aykırı eylemlerden doğan sorumluluk konusunda yapılan çalışmalarda oldukça az farklı olduğu görülmektedir. 1990'lı yıllarda bu yana, BM barış gücü operasyonlarında görev yapan personelin ev sahibi ülkelerin sivil halklarına yönelik, özellikle cinsel saldırı ve suiistimal pek çok hukuka aykırı eylem başlangıcı ve söz konusu olaylar olaylar iddiaları yıllık olarak ihbar edilmeye devam etmektedir. Bu nedenle bu operasyonu gerçekleştirebilir, bir yandan BM barış gücünde görevi yapan personel tarafından sağlanan uluslararası hukuka aykırı eylemler, diğer yandan ise söz konusu hukuka aykırı eylemlerden doğan uluslararası sorumluluğun atfedilmesinin konusu incelecektir. Başka bir deyişle BM barış gücü operasyonlarında görev yapan personel tarafından yapılan hukuka aykırı eylemlerden doğan uluslararası sorumluluk Birleşmiş Milletler'e mi, yoksa barış gücünün operasyonları sırasında devletle mi atfedilip atfedilmeyeceğine cevap verilmeye çalışılacaktır. Aynı anlaşmanın barış operasyon gücünün personelin cezai sorumluluğu da ele alınacaktır.Tanıtım Metni