Bizi Ayıran Uçurum

Kalkınma sürecinin işlerin devam ettiği, dünyanın Güney'inin Kuzey'ini neredeyse yakaladığı, zayıflığın son 30 yılda yarı yarıya azaldığı, 2030'a gelindiğinde sıcaklığın bütün bütün silineceği söyleniyor. Oysa dünyanın en güçlü devleti ve bunların desteğiyle anlatılan bir masal bu. 1960'lardan bu yana Kuzey ile Güney arasındaki gelir farkı neredeyse üç kat arttı. Bugün 4,3 milyar insan, yani dünya çapından fazlası, günde 5 doların altında bir kazançla yaşamak zorunda. Öte yandan dünyanın en zengin 8 insan insanlığının toplam gelirine denk bir serveti yönetiyor. Peki bu uçurumu yaratan ne? 15. yüzyılda bu yana Batı'nın dünyanın kalanını sömürmüş halinin yolu açılmış tahribat bir yana, zayıf ülkelerde bugün de küresel ekonomik sistemler eşit olarak katlanamıyor. Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kuruluşların sağladığı Güney ülkelerine dayanıklı reformlar ekonomilerine kasıtlı olarak zarar veriyor, Dünya Ticaret Örgütü'nün belirlediği kurallar da eşitsiz mübadeleyi körüklüyor. Üstelik Kuzey'in sömürüsünün yarattığı zayıflığa artık küresel iklim krizinin olumsuz sonuçları ekleniyor. Bizi Ayıran Uçurum, sorunların geçmişi ve bugünüyle berrak bir şekilde ortaya koyan bir kitap. Küresel ekonomi içinde zayıflığa getirilecek ekonomik çözümler ile iklim felaketine getirilecek ekolojik çözümler birlikte düşünülüyor. Jason Hickel'in Türkçe basımına özel önsöz ve sonsözüyle. Tanıtım Metni