Boş Dolaplar

Küçük bir kafe-bakkal işleten anne babanın etrafında şekillenen mutlu bir özgürlük, okul hayatı, yeni bir sosyal çevre, yabancılaşma, sınıf atlama isteği, onaylanma ihtiyaçları, öfke patlamaları, küçük, kürtaj... Seneler'e uzanan oto-sosyobiyografisinin da habercisi olan Boş Dolap, iki dünya –eğitimsiz işçi sınıfı ve eğitimli işçi sınıfı– arasında sıkışıp kaldığı, okuldaki uzaktaki başarılarıyla onu karşılamak isteyen genç bir, Denise Lesur'ün hikâyesi. Ernaux, ne olmak istenenden tercihli ne olduğuyla cebelleşmek zorunda kalan, toplumsal yükseliş sancıları veren otobiyografik karakteri Denise'in anılarını anlatırken her zamanki gibi sakınmasız ve cesur. “Ernaux'nun kitapları birer itiraf değil, bir tür kişisel epistemolojidir... okumak, o anlaşılmaz, acı verici, zaruri 'oluş' sürecini anlama girişimidir.” The New Yorker "Boş Dolaplar, 1950'li yılların Fransa'daki sınıf sistemin ve bir kadının sınıf atlamak, geçmişini unutmak için verdiği mücadeleden daha fazlasıdır. Bu roman, kültürel açıdan haklarından mahrum bırakılmışların kendi sesleriyle konuşmasına, gerek konusu gerek edebîyle, yetenekli bir katkı sunuyor." The Bloomsbury Review Tanıtım Metni