Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok

Arapça edebiyatının güçlü ülkelerinden Halid Halife, Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok kitabıyla politik, dinî ve cinsel zorbalığın gölgesi altında yaşayan bir evin üç nesle yayılan, ''utanç'' duygusuyla kuşatılmış hikâyesini anlatıyor. siyasi para birimlerine geniş bir vizyon sunuyor.Özgün dili olan Arapçadan bakılmışen eser; bireysel ve toplumsal düzeydeki kalıntıları, saklanamayan bir kurtuluşla ve etkileyici metaforlarla anlatılıyor. Yıllar içinde yıkıcı bir dönüşüme maruz kalan, çoğu kişinin eski günlerini özlemle andığı Halep dönemi başlı başına bir karakter olarak yer alan roman; Elli yılı aşkın bir dönemde Suriye'de yaşanan toplumsal parçalanmayı, yıkılan hayalleri, şiddeti, bastırılan acı ve korkuyu sosyal ve psikolojik derinlikle oluşturulan çok sayıda karakter gözler boyunca seriyor. Halife, bu şiirsel yapıtında, doğduğu şehrin ruhunda etkileyici bir gözlem gücü ve açıksözlülükle yansıtıyor. Suriye'deki çatışmanın kökenini daha ''derinden'' isteyenlerin mutlaka okuma listelerine almaları gereken Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok; sokakları, kokuları, yemekleri, Halep'in kapalı kapıları ardına hapsedilişini ''şaşırtıcı'' yaşam manzaraları üzerinden paylaşıyor.''Halep, korkunun meşrulaştırıldığı bir şehre dönüştürülmüş, geleneksel olarak kontrol ediliyordu. Tasma tutanlara karşı sadakatleri dışında hiçbir şey doğru düzgün yapamayan bozguncu personel görevlilerinin keyfî istekleri altında ezilen bir şehirdi artık Halep.''Tanıtım Metni