Bunaltı Çağında Yaşamak
Bunaltı Çağında Yaşamak
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
“Kaygı, var olmamamızın deneyimidir.” – Jacques Lacan Çağımız çok yönlü bunaltı çağı. Yeni ekonomik düzenin getirdiği güvenliksizlik, geleceğe yönelik sonuçlar, ortalığa saçılmış binlerce seçenekle boğan tüketim kültürü, krizler, savaşlar ve artan adaletsizlik. Bu çağda birkaç sağlam panik atak geçirmekten hayatta kalmak mümkün mü? Dünya böyle bir durumdayken kaygı, endişe ve panik atağın bir olasılıktan ziyade, çağımızın biricik duygu durumu haline geldiğimizi kabul etmek gerek belki de. Öte yandan onun kaygısı, bunaltı ya da panik atağı yalnızca dışımızdaki keşmekeşten beslenmez. Bazılarımız bizim için, bilincin dışında oluşan kaosun, karmaşıklığın ve yanlış yerleştirmelerin bir sonucu olarak doğar. Bu durumda derinlere dalarak, Lacan'ın dediği gibi, “ötekinin arzusunun (bakışının) sezilmesiyle” doğan böyle bir kaygının bilincin dışında gelişen ve algılanışının, terapide “yeniden yazılması” gerekir. Elinizdeki kitaptaki birinci ağızdan ve gözlemlere dayalı kaygı, endişe, anksiyete, anksiyete bozukluğu, agorafobi gibi günlük yaşamlar sık, ancak çoğu zaman yanlış genel kavramlar, bireysel süreçlerden toplumsal olaylara, anormalliklerin olağan durumlara kadar çok boyutlu ve tek tek ele yer alıyor. Bunun altını doldurmak var kalmak için çabalayan herkese rehberlik ve yoldaşlık sunmayı umuyorum. Tanıtım Metni
Paylaşmak
