Burunotu

Kanunlar yeterince adil olmasa bile hiçbir suç cezasız kalmaz! Hayalî evrenin azametli mucidi Sör Terry Pratchett'ın benzersiz yaratımı ''Diskdünya''nın ilk kez Türkçeye çevrilen otuz dokuzuncu kitabı Burunotu, kanunun her yerde kanun olduğunu ilan eden Kumandan Samuel Vimes'ı nihaî gerçeklerle yüzleştirecek, dağlayıcı bir holokost romanı. Dünya çapında 100 milyonun üzerinde şeytan kırk bir kitaplık külliyatın bu en ciddi ve en derin macerası, ''Bekçiler'' alt yeteneklerini de sekizinci ve sonlarını yerine getiriyor.Pratchett ''adi'' suçlularla onlara göz yumanları ip üstünde yürüttüğü romanında, koskoca kıtasının bu kez çok ama çok tarihî ve ''karanlık'' ilerledine iniyor; hak ve sömürünün izini sürerek taşranın adını konmamış sırlarını birer birer ifşa ediyor. En azından tatile zırhıyla gitme iznini koparmıştı Vimes. Zırhı onun bir parçasıydı artık, en az onun kadar aşınmıştı. Tek fark, ezik yerlerinin çekiçlenerek kırılmanın düzeltilebiliyor olmasıydı.Sıradan bir tatil kontrolden nasıl çıkabilir? Tabii ki tatile çıkanın marifetiyle! Hele ki bu kişi Bekçi Teşkilatı'nın kumandasını Sam Vimes'sa eğer, çakan onun rehberlerinin ateş almasıyla ilgili bir sorun olabilir. Vimes, Karakol'da kaldığında onca senenin hatırına güzel bir tatili mutlaka hak ediyor. Ama eşinin taşradaki malikânesinde tatil yapma fikri, nasıl diyelim, pek de çekici görünmüyor. Ankh-Morpark'tan uzaklaşmaya gönlü elvermese de emrinin ''büyük'' yerden çıktığı aşikâr! Mecbur katlanacak. Zaten ne hikmetse, son günlerde ihtiyaç fazlası bir bekçi oluveriyor Vimes!Dünyanın bekçilerine ihtiyaç duymadığı zamanlar gerçekten vardı. Ama öyle zamanlarda ihtiyaç rejimi asıl şey, birinin dünya genelinde tekrar açılmasıydı ki bu sefer doğru düzgün çalışabilsin...Vimes tatile geldiği yeri tanıdıça, bölgeye daha yakından baktıkça aslında hiçbir şeyin görünmediği gibi görünmüyor. Taşranın gizli çekiciliğinin altında dev bir komplo, örtbas edilmeye çalışılan sırlar, kan deliği ve tarifi mümkün olmayan bir acımasızlık yattığı fark edince durum el koymaktan kendini alamıyor. Uyuşturucu kaçakçılığı, adam kaçırma, tehdit ve şantaj, soykırım... Bütün bunlar taşrada cirit atarken, Vimes adi bile sayılamayacak bu leş suçların müsebbiplerini devirmek için ant içiyor. Eh, tatilde bile olsa Vimes, Vimes'inden vazgeçer mi hiç?Diskdünya okurlarını, gençlik oluşumlarının en büyük suçları üzerinde yoğunlaşması ve tartışmaya iten Burunotu, suçu ifa edenlerden yalnızca asıl suçlulara ve ''Biz ne yapabilirdik ki?'' diyerek kendini temize çeken çalışanlara tokat gibi bir yanıt veriyor: Her şeyi!Tanıtım Metni