Bütün Çocuklar İyidir

Çocukluğa Dair Bir Manifesto: Bütün Çocuklar İyidir Nihan Kaya, çağdaş edebiyat ve psikoloji alanında kaleme aldığı eserlerle bireyin ruhsal dünyasını en derin noktalara kadar irdeleyen bir yazar. Onu yalnızca bir edebiyatçı ya da yalnızca bir psikoloji yazarı olarak sınırlamak haksızlık olur; çünkü o, yazdığı her metinde edebiyatın ruhu ve psikolojinin gerçekliğini iç içe geçirerek okurun zihninde ve kalıntılarının derin parçalarını bırakıyor. Bütün Çocuklar İyidir de tam olarak böyle bir kitap. Bu eser, Kaya'nın ebeveynlik, aile ve toplum kavramlarını sorguladığı üçlemesinin üçüncü sırada yer almasıdır. İyi Aile Yoktur'da aile varlığının mitini yıkmış, İyi Toplum Yoktur'da toplumun bireyin üzerindeki baskılarını irdelemişti. Bütün Çocuklar İyidir ise, özet olarak da anlatıldığı gibi, bu özetin en temel bileşenine, kapsamlı ve dağıtım haklarına odaklanıyor. Çocukluk: Gücümüzü Aldığımız Yer Nihan Kaya, dünyanın dört bir yanında yaratıcı ve özgür bir zihinle geldiklerini ama çocukların toplumsal normlara uyum sağlayabilmeleri için sistematik bir biçimde baskı yaptığını savunuyor. Yetişkinlerin “terbiye” ve “eğitim” adı altında çocuklarda uygulanan yorumların bölümleriyle sunulan gelişme kapasitemize etki ettiği, bize ve potansiyellerimize yabancılaştırıldığını anlatıyor. Yazarın “Bu kitap bir çocuk kitabıdır” ifadesi, geleneksel anlamda bir çocuk kitabı okuma parçalarını şaşırtabilir. Çünkü Bütün Çocuklar İyidir, içerdiği çocuk kitaplarından çok farklıdır. Burada masallar, fantastik karakterler ya da mutlu oğul vaatleri yok. Bunun yerine çocukların ve içimizdeki çocukların hareketleri, onların hissettiklerine ve nasıl şekillendirildiklerine dair bir bakış açısı sunuluyor. Bütün Çocuklar İyidir, anne-baba ve çocuklar arasındaki mesafeler başta olmak üzere sınırlarımızı bilelim ve ona göre hareket edelim diye yazıldı. Sınırlarımız nerede başlıyor, nerede bitiyor? Sınırlarımızı nasıl garanti ederiz? Sınırlarımızı korumak neden hiç kimseyi teşvik etmez? Kitap bu soruların cevabını her insanın anlayacağı şekilde cevaplamaya çalışıyor. Gücümüz, çocuğumuzda ve içimizde yaşayan çocukta saklıdır. Bütün Çocuklar İyidir, kaç yaşında olursa olsun içimizdeki çocukla bağ kurmak ve onu başarmak amacını taşıyan bir rehber. Çocukluk, Yetişkinliği Belirleyici Çocuklukta yaşanan her şeyin, insanın yetişkinliğini belirler. Bir yayılma nasıl yaklaşırsa hayata bakışını da o yönde şekillendiririz. Sevgiyle büyütülen, iradeye saygı seçenekleri, kendilerine değer verilen çocuklara da saygı gösteren, sağlıklı bireyler; Baskılanan, bütçeleri küçümsenen, iradeleri yok sayılan çocuklar ilerleyen yıllarda kendi iç seslerini duyamayan yetişkinlere dönüşüyor. Yazar, kendi çocukluk yaralarını farklılaştıramadıkları ölçüde insanlara iyi niyetle de olsa nasıl zarar verebildiğini bu kitapta örneklerle gösteriyor. Kendi acılarını bastıran yetişkinler, bilmeden çocuklara da aynı acıyı miras bırakırlar. Böylece nesilden nesile aktarılan bir travma olayı yer alıyor. Kaya'nın temel derdi, bu döngüyü farklı araştırmacılar ve kırmak. Bu kitap, her çocuk gelişiminin sonuncusu, kendi duygularımızı daha iyi tanıyabilmemiz için. İradesine Saygının Önemi “Sağlıklı çocuk, karşı çıkabilen çocuktur.” der Nihan Kaya. Kaya, kitap boyunca çocuğun geleceğine saygının ne kadar yaşamsal olduğunu vurguluyor. Çocukların en çok oyunlarını hayal ederken, dünyayı keşfederken kendilerinin bilgisayar sistemlerini söylüyor. Ancak okul, aile, toplum düzeni içinde çocuklar giderek daha az hayal kurar, daha az sorgular ve yetişkinlerin istediği “uyumlu bireyler” hâline gelir. Oysa gerçekten mutlu ve sağlıklı bir toplum, uyumlu bireyler değil, özgür düşünebilen, bildiğin bilen, kendisinde yapılanı sorgulayabilen bireyler ile ortaya çıkabilir. Bir Üçlemenin Son Halkası: Aile, Toplum ve Çocukluk Bütün Çocuklar İyidir, Nihan Kaya'nın önceki kitaplarıyla bir bütün oluşuyor. İyi Aile Yoktur, geleneksel aile yapısının kutsallaştırılmasını sorgularken, İyi Toplum Yoktur bireyin toplum tarafından nasıl şekillendirildiğini inceliyordu. Bu kitap onun hikâyesinin başlangıç ​​noktası, çocukluğa ve sosyal haklarına dönerek üçlemeyi tamamlıyor. Kaya'nın bu üç kitabında vurguladığı ortak nokta şu: İnsan, kendisini yaratmak üzere potansiyellerle doğar ve bakışımızı gerçekleştirmeyi arzuladığımız potansiyellerimizin hepsi iyidir, bu potansiyellerin “eğitilmeye” ihtiyaçları yoktur. Toplum, aile ve sistem bu potansiyellerin gerçekleşmesi yerine çocuğun “eğitilmesine” odaklandığı için özdeki iyi gerçekleşemez. “Kötü” dediğimiz şey, genel görünümlerin “iyi” potansiyellerinin engellenmesindendir. Bu döngüyü kırmak, o engellerin düşmesi ne zaman, nasıl yerleştirildiğinin anlaşılması mümkündür. “İçimizdeki çocuk asla kötü, yanlış, eksik davranmaz.” Nihan Kaya diyor. Peki nasıl? Bizim “kötü davranış” dediğimiz şey o zaman ne? Kaya şifresi bu soruları yanıtlamıyor. Bireysel ve toplumsal iyinin aslında çatışmadığını iddia ederek. <img src = "https://s3-eu-west-1.amazonaws.com/dia/kitadagitim/ckeditor_assets/pictures/53/content_1_original_original.jpg" alt = "Tanıtım Metni" height = "15" width = "15" ><font size = "1" color = "white">Tanıtım Metni</font></img>