Ürün bilgisine atla
1 / 1

Cam Mimarlığı

Cam Mimarlığı

Normal fiyat £10.00 GBP
Normal fiyat İndirimli fiyat £10.00 GBP
İndirim Tükendi
Vergiler dahil. Kargo, ödeme sayfasında hesaplanır.
Adet

Bruno Taut'a adanmış "Cam Mimarlığı" şimdi Türkçe...Paul Scheerbart'ın Bruno Taut'a adadığı "Cam Mimarlığı", Hüseyin Tüzün'ün Türkçesiyle, Arketon kitaplarına katıldı. Scheerbart'ın 1914'te kaleme aldığı "Cam Mimarlığı" büyük yankı uyandırmış, Bruno Taut da, aynı yıl gerçekleştirdiği ünlü Cam Ev'i Scheerbart'a ithaf etmişti. Walter Benjamin'in yazılarında pek çok kez bu kitaptan söz edildiği biliniyor. Benjamin'in "Deneyim ve Yoksulluk" başlıklı metni, yine Hüseyin Tüzün'ün çevirisiyle, kitapta önsöz olarak yer aldı.Yüz üzerinde bir kısa metinden oluşan, yazarın her metni romen rakamıyla ve bir hikayela tanımıyla tanımladığı "Cam Mimarlığı" -Scheerbart'ın mimarlık yoluyla elde ettiği bir bakış aktarımı. Erdem Ceylan, kitaba yazdığı "Kült ile Kültür Arasında Kırılan Cam: Paul Scheerbart" özet özetide, hem yazar, hem de bu çalışma orijinal bir bakışla ele alıyor.Walter Benjamin, bu kitap üzerine yazdığı metinde şöyle diyor: "Scheerbart en büyük önemi, insanlarını ve –onları örnek alarak– yurttaşlarını kendilerine layık bulmaya çalışıyor, Loos ve Corbusier'nin bu arada inşa etmek için yer değiştirebilen hareketli camda tutulabilmesi. Aynı zamanda soğukluk ve sistem 'aura'sı yoktur. Cam zaten gizemin düşmanıdır. Yoksa insanlar acaba yeni bir zayıflığa inananlar için mi Scheerbart gibi kamera yapıları düşüyorlar? Ama belki burada yapılacak bir karşılaştırma kuramından daha fazlasını söylüyordur. Birisi 1880'li yılların kentsoylu anlatımı girse, belki de yaşadıklarının yayıldığı bütün o 'rahatlıkta', 'senin burada her şeyin yok' kalıntılarıi en güçlü olanıdır. Senin burada şey yok –çünkü burada oturanın, pencere içlerindeki biblolarıyla, pencerelerin üzerindeki küçük görünümleriyle, pencerelerin üzerindeki şeffaf malzemeyle, şöminenin bıraktığı paravanla arkasında izin verdiği tek bir yer yok. Brecht'in güzel bir sözü yine yardımcı bu konuda, hem de çok: 'Sil izi!'– 'Kent Sakinleri İçin Okuma Kitabı'nın ilk şiirinde yinelenen dize. Burada, bu kentsoylu odasındaki karşıt davranışları yeteneği haline geldi. Öte yanda 'iç mekân' o evde oturan, yaşayan son sınırına kadar kabullenmeye zorlanıyor; bunlar orada oturanın kendinden çok, yaşadığı iç mekana uyanabilen yeteneklerdir. Evde bir şey kırılınca, ev sakinlerinin içinde yer aldığı döküntüleri veya saçma durumları halen devam ediyor, herkes bunu anlıyor. Öfkeleniş tarzları bile –artık yavaş yavaş körelmeye başlayan bu ani ve şiddetli coşkuyu ustaca canlandırabildiler– özellikle, 'yeryüzündeki günlerinin izi' silinmiş bir insanın tepkisiydi. Bunu Scheerbart camıyla, Bauhaus da çeliğiyle başardı: İz bırakmanın gücü olduğu yerler yarattılar. 'Bu söylenenlerden sonra', diye açıklıyor Scheerbart bundan yirmi yıl önce, 'herhalde bir kamera kayıtlarından söz edebilir. Kam ortamı insanı tamamen değişecektir.'"

Tüm ayrıntıları görüntüle