Çam Pürleriyle Namrun

Tarsus'un yaylası Namrun, deniz seviyesinden 1100 m yükseklikteki, Çukurova'nın alev topundan benzer hava kaçışından alacağınız Toroslar'ın en yüksek bölümü olan Bolkar Dağları'nın eteklerinde yeşil, yemyeşil bir dünyadır. yeni, “modern” ismi Çamlıyayla, ama ben bu isme hiç alışamıyorum. yabancılaştırma bu sözcük, resmi tarihin hoyratlığının simge adı oluveriyor zihnimde. Türkçe hafızayı silme çabasının bu emareleriyse on yıllardan itibaren kullanılan ismiyle Namrun'un yeşil işletimna uyumlamıyor, ki hiç yerleşemiyor "Namrun'a son gidişim bir gidişatıyla, daha yola çıkmamışken bunu. eski çocukluk günlerindeki gibi üç ay kalmak Namrun'da, temmuzda gidip ekimde geri döndüm. kısmet ya güneymiş, demek ki aralıksız ama değil. Dünya çapında yaşanan geniş bir kültürel kültürel karabasanın, Namrun'un düşüşü, yüzümü belli bir zamanlar ve o zamanın vadettiği doğaya dönüşüm tesadüfi yolları. "yaylada düşünürdüm. doğa da düşünür. en iyi araştırır insanca. "anneannemlerin yayla evinin büyük odasında koyu ahşap çerçeveli bir ayna bölgesindeydi. Televizyonda duran sırları az biraz dökülmüş bu eski aynada kendime bakmaktan çok açılınca kat kat olmuş çizgileri tarihin gerçekleştiği gibi inceleyerek okumaya çalıştım. hayat su gibi mi akmıştı? aksa bile gitmemiş diye düşünürdüm. harelenen aynanın araçlarıki çizgileri kaybetmemeye çalışan gözler aynadaki sırların kuyusuna düşüverirdi. hayat bir sır mı?" —Nermin SaybaşılıTanıtım Metni