Çanakkale'nin Kadın Kahramanı Safiye Hüseyin

Tarihin en kanlı savaşlarından birinde, Çanakkale'de kahraman askerlerimizin yanında görev yapan bir Türk kadının, ilk Türk Hemşiresi Safiye Hüseyin. Bu memleketin evlâtları, vatan için hiç sakınmadan en onulmaz yaraları alırken, onlara var gücüyle destek olan bir kadın kahraman doğuyor; Safiye Hüseyin... Gözlerinden uzak cepheye koşan kahraman Mehmetlere, Bekir Çavuşlara cephe gerisinde destek olan yüce gönüllü kadınlardan biri. Bir bile ödün vermeden vatan uğruna vazgeçmeyi göze alan, vazifelerini yerine getirmeyi her şeyden aziz bilen cengâverlerin, yaralı yiğitlerin özlediği anne şefkati Safiye Hüseyin'in inancı dolu yüreğinde cisimleşiyor. Osmanlı'nın İngiltere'si Deniz Ataesi Ahmet Paşa'nın son derece iyi eğitim almış kızı Safiye Hüseyin, ilk olarak Balkan Harbi'nde gözlerinden bakmaktan cepheye gidip askerlerin yarasını sarmıştı. Tarihin en kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale Muhabereleri yaşanırken, cepheden uzak kalamazdı. İstanbul'dan kalkan Reşitpaşa vapuruyla Mehmetçiklerin yaralarını sarmaya koştu. Besim Ömer Paşam, yiğitlerimizin yarasını sarmak gibi bir ulvi görevi yerine getirme saadetini tecrübe etmeme izin veriniz. İyileştirdiğim yarası benim için küçük bir madalya olacak... Bu hizmete koşarken hiçbir ödül beklemediğimi açık ve kesin bir dille ifade etmek isterim. Görevimiz efendim... Görevden de hangi koşullar altında olursa olsun kaçmam. Kaçamam. Canlarını sakınmayan bunca yiğidin yarasını sarmak için çalışmakten ben neden imtina edeyim? Yolumuzdaki denizaltılar olsa bile. Ne fark eder? Ne gam ki Besim Ömer Paşam?... Şunu iyi biliniz Paşam, içime doğar ki, efendimiz bu görevimizin aciliyetinden, öneminden dolayı umarım kurtarır ve esirgeyecektir. Gözetleyecektir. Oraya doğru salim gideceğiz ve yaralılarımızı alıp İstanbul'a yine sağ salim olabiliriz... Tanıtım Metni