Canibi Ali Paşa

…Ardından ona ne kadar şehre girme ve kayzere efendisinin dostluğunun mesajını taşımaya devam etse de, teşrifat konusunda “olağandışı” kalabalıklar sıralamaktaydı. Ali Paşa, alayın ilerley sırasında yanında herhangi birinin sürmesini asla kabul etmeyeceğini, hele çevresinde Prens Auersperg ve vekilharç Linderl gibi Hıristiyan zatların kaldığına “Muhammedî dininin” vermediğini, yalnızca Türklerin olması gerektiğini ve atının yanında da Türklerin yürüyeceğini ifade etmişti. 1739'da Osmanlılar 21 yıl önce kaybettikleri Belgrad'ı Habsburgların elinden almayı başarmıştı. Bu önemli zaferin ardından iki imparatorluk arasında barış için karar verildi. Müzakereler sonucunda kararlaştırılan barışın akdi için savaşın büyük elçilerini tayin etti. Elinizdeki kitap Habsburg Viyanası'na gönderilen büyük sıfatlı oğul elçimiz Cânibî Ali Paşa'nın macerasını ele alıyor. 1806 yılında Kutsal Roma Alman İmparatorluğu tarihe karışana kadar birkaç Osmanlı elçisi daha Viyana'ya verilmiş olsa da bunlar orta elçi ya da fevkalade elçi olarak gönderilmiş, Cânibî Ali Paşa gibi göz kamaştıran, şaşaalı, neredeyse bin kişilik bir maiyet sahibi olmalıydılar. Elde edilen bir sefaretnamesi olmasa da Cânibî Ali Paşa ve elçilik hakkında birçok ilk defa gün dünyasında ortaya çıkan Avusturya ve Osmanlı arşivlerinden belgelenmiş bu çalışma, erken modern Osmanlı diplomasisinin tarihi itibarıyla yeni bir ufukta bugün ortaya çıkıyor.Tanıtım Metni