Çıktığım Zıvana
Çıktığım Zıvana
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
“Sevmediği ne varsa yok etmeye çalışıyor, yok etmeye çabalamaktan ibaret değildi.” Birlik, ara yerdelik, yer, dil, bulamamışlık ve bundan doğan yabancılık, yabancılık ve tuhaf yalnızlıklar: Zeynep Delav, Çıktığı Zıvana'da, dünyada ağırlığını, bu ağırlıkla yaşamanın zorluğunu, insanın kendi kendine uzaklaşmasını, başlangıçtaki hem hem zorluklarını, sesi her daha fazla çıkan üslubuyla dilin olanaklarını genişleterek okuyor; en çok da türlü kadınlık halleriyle delirmenin, zıvanadan çıkmanın kırılganlığındaki kırılgan ruhların seslerini duyurarak... “Ne oldu tamam mı kuzu inanna yaptığımızn büyü mü?” diye sordu kadın. Gülseren, elinde bir tepsiyle “Yaptık ki seni” diyerek karşısında oturdu. Bir koyunda, Gülseren'in deyişiyle, kuzu var ama üstüne yazılanlardan hayvanın etinin rengi bile görünmüyordu. Mavi mürekkeple yazılan Arap harflerini okumak mümkün değildi. Sadece iki parlak göz, iki kadına bakıyordu. “Bu hayvanın gözünü niye çıkarmışlar?” dedi kadın ürkerek. "Kocan geri dönsün diye gözünü oymayacağın varlık yok. Senin gözler maşallah fıldır fıldır, ne olur canı olmayan hayvanınki üstünde dursa? Yok illa hanım her şeyin kendisi!" diye kalayladı Gülseren.Tanıtım Metni
Paylaşmak
