Çıplakları Giydir

Mağrurları ters köşeye yatıran öyküler... Sivri dili ve esprili tarzıyla Caz Çağı'nın adından en çok söz ettirenlerinden Dorothy Parker, Türkçeye ilk kez çevrilen öykülerinin ikinci çıplak çıplakları Giydir'de, varoluşun dramatik yanlarını, insani açmazları yine kendine özgü,lerin ağırlığıyla olduğu ironik anlatımıyla sergiliyor. ''İnsanların başına böyle inanılmaz şeyler geldiğini hiç bilmezdim.'' Amerikalı yazarın yirmi bir öyküsüne yer veren Çıplakları Giydir; düşlediği romantizmi bulamayanların, günah planlarıyla evliliğini bitiren kadınların, hayatında partilere gitmekten ibaret sananların, hiçbir acı gerçeği görmeyenlerin, başına gelen en korkunç şeyin tırnağının kırılması olduğu varsayanların, zorbaların, korkakların, yalanların, intikam peşinde koşanların ve daha güzellerinin iyileşmeye devam ettiği. 1920'lerin ve 30'ların gölgesinde göz kamaştıran yanları ve oluşumlarıyla zekice parlayan, ''trajikomik'' olayların sivri uçlu kalemlere dolayan Dorothy Parker, bu öykülerinde sadece kendi dönemleri değil, insanların değişmeyen gerçekliğini de yakalamayı başarıyor. ''Zira kırmızı yaşlardır, malum. Ölmüş bir aşk için parlak kırmızı. Bunu anladınız mı?'' Pek çok Hollywood filminin senaryo ve diyaloglarına da katkıda bulunuldu olan Parker; İnsandaki sorunlar, yalnızlığı, iletişimsizliği, aşk ve kıskançlık krizlerini, karşılıklı oynanan rolleri, kimi zaman acımasızlığa varan samimiyetsiz oyunlar, komik diyaloglar eşliğinde bu öykülerde nakşettiği öykülerde, hiçbir karaktere özgü özellik tanımlamıyor. Kendi hata ve zaaflarına karşı kör, benmerkezciler, hesapçılar için tüm kaçış yollarını kapatan yazar, alaycılığı bir an olsun elden bırakmaktan okuruna da kendisiyle yüzleşme fırsatı veriyor. ''Erkekler tatsızlıklarını ortaya koymaktan nefret eder. Sorunun üzerine konuşulup tiksinler. Geçmişi ardına göm çocuğum ve onun taşsız, isimsiz mezarının ayrılıp neşeyle yoluna devam et.''Tanıtım Metni