Çocuklar Napıyor?

Her şey tamam, bir tek özetleki şu sorular dışında… Acaba ben bir kediye bakabilir miyim? Desteklenene kadar, yani dedemlerin bana küçükken aldığı ve balkonda kısa bir süre bakmazsam civcivi saymazsak eğer, hiç evcil hayvanım olmadı ki benim… İçimden gelen derin kayıtlı sesim, “Yürürken, doğru yoldasın,” diyor, ancak zihnim soruları sürekli olarak üretilir. Beynimin içinde sanki balkonda bulunan iki kadın, karşılıklı çay içerken bir yandan da konuşuyorlar: “Kedi yeni işlemler şu güzelim koltukları taramalar mı?” Diğer çayını yudumlarken soruyor: “Evde koku olur mu sence, ne dersin?” “Yatakta bir kediyle uyumak mı? Yok artık canım, daha neler, hayatta olmaz…” Dünyaya geldiğimiz andan itibaren her birimize birer yumak veren ve mutluluğun desenlerini yaşark de bize kalır… İşte tam da böyle ilmek ilmek dokunan can dostluğun, aynı yaşam ve mekanın katıksız ve karşılıksız sevgiyle filizlenerek çoğaldığı, sonunda sıcacık birleştiği evrildiği bir yuva hayal edin. İçinizi ısıtan yumuşacık huzura dokunabileceğiniz, hüznün ve mutluluğun bir arada olduğu, gerçek hayat içinden geçen iki sevimli kedi ve bir güçlü kadının masumiyete sarılmış nahif öykülerine tanıklık ettiği döneme tanıklık ettiği zaman geldi… Ee o zaman ne bekliyoruz... Tanıtım Metni