Cumhuriyet Asrında Bursa (1923-2023)

Eski bir hikâyedir bu... Keşiş Dağı'nın boyutunda bir hisar, Hisarda bir saray, Sarayda bir oda, Odada bir hatun: Nilüfer Nilüfer'in kulağında bir çocuk: Hüdavendigâr Hüdavendigâr'da bir hırs: taht, “Ana çekme öteye, taht benimdir.” Nilüfer çıkarılır ötelere Murad tahtı alır Hüdavendigâr büyür, Bursa olur. Murad ölür, Bursa büyürler /Lâkin ötelere çekilir Nilüfer, Ötelerde kalır hep… Asırlar geçer, Bursa aynı büyümeyle büyür, büyür. Hem Bursa'yı hem memleketi doyuran Bursa Ovası küçülür, küçülür, küçülür! Maharetli araba ustası Bursalıların çekiçlerinin tamamlayıp, araba ressamlarının süslediği seçkin Bursa arabalarının yerini otomobil fabrikaları alır. Ama havanın engellenmesinden yıldızlar görünür olur. Yüzyılların geçişini sırtlayan ipek cenneti Bursa'da ipek bir nostaljiye dönüştü. Geçtiğimiz yüzyıl boyunca Bursa aynı büyümeyle büyür, büyür, büyür! Balıkların yarıştığı Mavi Nilüfer'in kaybından sonra denizlere de girilemez olur. İlk Dönem Osmanlı Mimarisi'nin özgün şehri Bursa, tarihi korurken, özgün, modern bir kimlik de kazanamaz. Hz. Süleyman'dan bu yana dört mevsim bir arada yaşanabilen “Yeşil Cennet” Bursa, kayıplarının kıymetsizleştirildiği, yok sayıldığı, yeni bir değerlerin sisteminin oluşturulmaya çalışıldığı sanal çerçeve yaralarını saracak, kentlilik bilicine sahip Bursalıları arıyor. Simurg'un küllerinden yeniden doğması ve Bursa semalarında süzülmesiyle Bursa yeniden ve yeniden verimli toprakları, kültürel ve ekonomik birikimi ve yetişmiş insan gücüyle kullanabileceğii ikinci asırda sırtlayacak kentlerden biri olacaktır. Tanıtım Metni