Çumra 1965

Mutfakta bir ceset. Evin içine gömülmüş. Cenin pozisyonunda ve yere dik. Çatalhöyüklüler ölülerini öyle defnedermiş. Ama bu soğuk, hareketsiz cenin Çatalhöyük Antik Kenti'nde değil. Oranın biraz ötesinde, Çumra kasabasında bulunan sıradan bir hanede… Sene 1965. On bin yıllık ölülerin yanında durmadan yenileri ekleniyor. Bu yaratık kasabasında insanlar yutulmuyor. Uğursuz bir sessizlik örtüyor, her şeyi, olanların dikkatini çekmiyor. Ta ki Çatalhöyük kazısında çalışan üç Alman arkeoloğunun kaybolduğuna kadar. Olay yeri Çumra kasabasında atanan yeni emniyet amiri Ali Kemal, kendini büyük bir muammanın içinde buluyor: tuhaf köy halkı, gerçek yüzlerini maskeleyen kazıyan çalışanlar, ortadan yok olan insanlar, kaybolanlar ve unutulanların doğurduğu ölüler… "Tabut gibidir bu kasaba. Herkesin ömrü o tabuttan çıkmak için fark etmez." Sevinç Yavuz bu romanda, 1965 yılında Konya'nın 10 bin nüfuslu kasabası Çumra'da 15 kişiyi öldürüp parçalayarak evinin mutfağına ya da bahçesine gömen bir seri katilin gerçek hikâyesini okurlarıyla paylaşıyor. Tekinsiz satırlarda dolaşmayı sevenler için… Tanıtım Metni