Darwin'den Hitler'e: Evrimsel Ahlak Irk Arıtımı ve Almanya'da Irkçılık

Darwin, “en sağlıklı ve uyumlu”ların doğal oluşumunun baskısını aşarak hayatta kaldığı bir süreç ile tüm canlıların ortak bir atadan türediğini öne sürmüştür. Fakat Darwin'in bu determinist biyolojik devrimi, evrimsel ahlakı yaygınlaştırarak tüm dünyada yok olup giden yol açmıştır. Doğuştan gelen haklar olan “tüm insanların eşitliği” yeri “biyolojik eşitsizliğe”; “insanların kardeşliği” yeri “toplumsal rekabete”; “İnsanın kutsiyeti” yeri “faydalı ölümlere”bırakmıştır. Hitler'in en yüksek düzeyde uygulanmasında Darwinci bir uyumluluk ve sağlık olduğu bu evrimsel ahlak benimsemiştir. Hitler'e göre, “doğanın tamamı, güç ve zayıflık arasındaki sürekli bir mücadeledir, güçlü olanın zayıf olana karşı sürekli bir zaferidir.” Bu anlayışla Hitler; ırk arıtımı, bebek katli, yardımlı intihar, soykırım gibi gayri meşru uygulamalar birçok insanın da parlamento tarafından gerçekleştirilmiştir. Ünlü tarihçi Richard Weikart'ın bu önemli eserinde, Hitler'in dünyada yaşadığı ve soykırımın kökeninin kökenine inilmektedir. Hitler'e ve taraftarlarına meşru zemin sağlayan Darwinci evrimsel ahlakı, günümüzde yeni Hitler'lerin ortaya çıkma gücünü sürdürmeye devam etmektedir. Bu eser, yakın geçmişi şekillendiren bu fikir ve eylemi açığa çıkarır ve böylece daha iyi bir gelecek inşa edebilmenin önünü açmaktadır.