Dedem Korkut Der Ki

Modernit; Eğitim, kamusal, halka hizmet gibi masum kavramlar tek yapılabilecek meziyetleri gibi tanımlanıp meşrulaştırılmış ve bu meziyetlerin en yüce yanlarından bir bütünlük oluşturulmuşnu iddia etmiştir. Bu epistemik meşrulaştırma ve yaratmış olduğu rızalar aracılığıyla belirli bir grup ya da egemen gücün emrine tüm bireyleri ve toplumsal kişilerin amade kılmıştır. Aynı zamanda da iç denetim odaklarını bireylerin içinden çekip çıkararak dışsallaştırmış ve onu dış denetim odaklarının insafına vermesini sağlayarak bireyseli “içi boşaltılmış bir et yığını” hâline varıyor.Moderniteye bu nimeti bahşeden en önemli enstrüman, geleneksel ve dijital medyadır. Dijital medya ve özellikle sosyal medya diyen mecra, sanal bir âlemdir. Birey, kullanılmakta olduğu dijital medya mecrası içinde kendisini kaybetmektedir. Gerçek arayışı içinden çıkılamaz bir sanal evrenin içine sürükleniyor. Bu sayede kendini anlamlı kılma çabaları, çok daha anlamlı bir yapıya sahip olup, ondan yoksun kalmaya sürüklenmektedir. Daha da ılımlı bu mecra, egemen güç odaklarının kendisini çok büyük bir ustalıkla gizlediği bir ortamdır. İnsanlık tarihinde ilk defa iktidar tebahhur etmiş (buharlaşmış) hâldedir. Akıl sır ermez bir buyurganlık ve tahakküm söz konusu olmasına rağmen bu buyurganlığın merkezlerini ve tahakküm düzenleyicileri teşhis etmek neredeyse imkansızdır. Bu kitap her şeyden önce bugünün gençleri okusun kastı ile kaleme alınmıştır. Bu birlikte, ergenlik sonrasına adım atmış 20'li, özellikle 30'lu yaşları idrak eden ve kendisini “işe faydası” olarak algılamayan ya da “işe faydası” olmadığı ima ve ifadelerine maruz kalan gençlere yöneliktir.Tanıtım Metni