Tanımlamak

"Mağazalar, paranın temini bütün zevk ve rahatlık, keyif ve neşe araçlarını bana birer birer takıyor, kadınların hepsi gülerken beni davet ediyorlar birdenbire sarsıldım, durdum. Şayet bir aksilik çıkar da bu emeller gerçekleşmezse ne tamir edilemez bir felaket, ne tahammül edilemez bir sefalet olamaz!" Edebiyatımızın ilk psikolojik romanı kabul edilen Eylül'ün yazarı Mehmet Rauf'un kendisiyle özdeşleşen farklı bir yola saparak serüven ve gizem hissini esas alarak, kitapların devamı sayılan Kan Damlası ile birlikte polisiye türleri kaleme kaydedilen tek eseri olan Define 1927 yayımlandı. Sıkı bir polisiye okuru olan, Erzurum Hastanesi Başhekimi Şakir Feyzi'nin hastalarından Hacı Hanım, zamanında konaklayan Paşa'nın ona bir kitap yazılmış ve bu kitap içinde büyük bir hazinenin yerinin saklı olduğunu söylüyor. Hacı Hanım yaşı nedeniyle tanımlayamayacağından bu sırrı Şakir Feyzi'ye emanet etmek istiyordur. Büyük bir hizmetin heyecanına kapılan Şakir Feyzi, Fuzulî Divanı'nın sayfalarında başlayan bu yolculukta, yalnızca okunan kitaplarda görülen türden bir maceranın içinde kendini bulacaktır. Mehmet Rauf'un bir gizemi kopmanın coşkusunu, paranın akıl çelici gücünü kullanabileceği Define Türk polisiyesinin en sürükleyici yapıtlarından birisi. Tanıtım Metni