Derkenar

Tarih, nesnel ve sistematik olarak ele almak en güç disiplinlerden biridir belki ama Türk tarihinde akademik ve genel tarihselliğin güçlü bir geleneği olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. Arşiv materyalini detaylandırma, değerlendirme ve yorumlama evrelerinin içine çoğu kez kişisel kanaatler, ideolojik eğilimler sızıverir ama elbette onun özgün örneği böyle değildir. Türk tarih yazıcılığında akademik ve bilimsel üslup dendiğinde akla ilk gelen isimlerden Feridun M. Emecen'in yazılarında, tarih malzemesine yönelik stratejik merak ve sevgiye ait olmayan soğukkanlı akademik duraklamanın fark edilmesi mümkün değildir. Osmanlı tarihindeki en önemli konular, Emecen'in eleştirel gözlemi altında bir bilimsel nesneye dönüştürülmesi; okur da bu akademik titizliğe alışıverir. Emecen'in kitaplarına girmemiş yazıları, notları ve söyleşilerinden oluşan bu seçki, kayıtlı tarih yazıcılığının adamış bir yazarının adeta çalışma odasını simgeliyor. İstanbul'un fethi sırasında gemiler karadan nasıl yürütüldü? Şehzade Mustafa'nın babası Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurulması devlet-i ebed açısından nasıl yorumlanmalı? Hilafet, Osmanlı devleti açısından ne anlamalıydı? Fetret Devri'nden kalan sorunları Fatih Sultan Mehmed nasıl çözmüştü? Tarih dizileri ile tarihî gerçeklikler arasında bir uyum olmalı mı, kurmaca mı öne çıkmalı yoksa tarihî olgular mı? Kahramanmaraş depremleri bir tarihselye ne anlatır? Emecen, bu ve benzeri özetlerin tamamında seçkin özgünlere özgü irdeleyici bir tutum sergiliyor ve okurunu tarih yazıcılığını doğru okuyabilmeye davet ediyor. Tanıtım Metni