Devlet Çocukları
Devlet Çocukları
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Size bir hikaye bu kitapta anlatılıyor; Şehirlerin izlediği yolların taşlarının farklı şekillerde olduğu, kökenlerine hiç erişmeden, yeşerip, filizlenip göğe doğru hiç yükselmeden kurumuş, ufalanmış, toza dumana karışmış insan öyküsü. Hissizce önlerine attığımız demir paralarla, demirden adamlara, kadınlara çevirdiğimiz evlatların hikâyesi… "Lakin önce, Bir gece vakti, en ürperdiği anda ateşler kapat, kapat ki yıldızlarını anla! Ciğerlerini donduran bir ayazda soyunur, soğuğu bir güzel tanımala. Atma o içten son lokmayı ağzına, gerçek açlığı hatırla! Gör, hist, anla... Ama korkma!" diyor yazar. "Biz sizin tarafa istersek, tohumlarına dönüşürur, yağmur üstüne indirir, yeşil filizleri göğe doğru yükseltiriz. Size bir hikâye anlatacağım. Uyan ey şehir! Paylaşacak koca bir hikâyemiz, kuracak sıcacık bir hayalimiz var" diye de ekliyor. Korkmuyor ve üşümüyordu. O gecenin masalında, annesinin kollarında kalıp, uyur planları eski hayallere kapıldı. Annesi, Muzo, Vedat, Aslı, Saime Teyze, ıhlamur, yeşil sabun kokusu, hayaletli gardrobu, çatısı damlayan eski evi, İçindeki kırık pencere… Sahi, kanamamış yaralanmış içi? Tanıtım Metni
Paylaşmak
