Devlet Ve Kimlik

“Doğulu Devlet” kişiliği “Batılı Cumhuriyet” modeliyle deyim yerindeyse “evlendirip” mutlu bir yuva (vatan) kurabilmek çok ama çok zor bir deneydir. Günümüz Türkiye'si işte bu zor evliliği yaklaşık bir asırdır sürdürmüş ve sürdürmektedir. Kendi alanında ilk ve tek örnek evlilik olan bu oluşum, her kapsamlı incelenmesi gereken bir olgudur. Türkiye'de yaşayan bizler ise, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle vb. İşte bu zor devamlılığı sürdürmeye çaba sarf etmiş olan Doğulu “Baba Devlet” ile Batılı “Anne Cumhuriyet”in çocuklarındayız. Gruplar arasında yaşanan gerilimlerden etkilenip, aralarındaki uyumdan da sızdırmazlık oluşmuşuzdur. Her türlü engele ve aksiliğe rağmen, bu hayatta kalmayı sürdürmeyi başarana kadar başardılar, şimdi bizlerde. Doğulu Baba ile Batılı Anne'nin çocuğu olmak bizlerde bir “kimlik” bunalımı yaratmıştı ama artık erginleşmeye başlamıştı. Bu çapraz evlilikler için artık “bunalım” ve “kültürel karamsarlık” olarak bir engel değil, tam olarak bize dinamizm ve yaratıcılık verecek bir güç olmalıdır. Hiçbir Avrupa devleti böylesi bir şans yakalayamamıştır. Bunun değerini bilelim. Aramızdaki kavgaların, çatışmaların kökeninde bu garip ama gerçek evliliğin bulunduğu da bilelim. Bunun ne değerler katlandığının bozulması varalım ve dünya sahnesine işte bu “farklı kimliğimizle” çıkalım. Tanıtım Metni